3. Online Karma Eserler Müzayedemize 07.01.2021 saat 21:00'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 21:02 itibariyle Canlı Müzayede başlayacaktır. Komisyon Oranı: %10 "ÖDEME SÜRESİ MÜZAYEDE BİTİMİNDEN SONRA 10 İŞ GÜNÜDÜR.LÜTFEN ÖDEME SÜRESİNİ GÖZÖNÜNDE BULUNDURARAK PEY VERİNİZ.
Türk Hat San'atından Seçmeler, M. Uğur Derman, 699 sayfa, ciltli, şömizli, 29 x 32 cm.
A History of Turkish Painting, ciltli, şömizli, 1989
Günsel Renda (Contributor). From Publishers Weekly; "Modern Turkish painters evince a familiarity with Western styles ranging from impressionism to photorealism. Yet, as this beautiful album demonstrates, they have transformed these diverse approaches in creating works with a unique flavor, at once indigenous and universal. Combining 488 color plates with captivating essays by six Turkish historians, this invaluable compilation reveals a body of work virtually unknown in the West. Ottoman miniatures, elegant murals and 19th-century portraits and landscapes preface a substantial section on works from the 20th century. Nazmi Ziya Guran's impressionist seascapes seem to shimmer with a light unlike anything in Western art. Ibrahim Calli's The Night Ambush from WW I is as terrifying an image of war as one might find anywhere. Dozens of more recent pictures are no less arresting, and the survey of Turkish printmaking that concludes the volume makes it a must for collectors and art libraries."
Bunyan's Holy War; Alta Edition, John Bunyan, Published by Porter and Coates, Philadelphia, U.S.A., The Holy War, Made By King Shaddai Upon Diabolus, For The Regaining Of The Metropolis Of The World; Or The Losing And Taking Of The Town Of Mansoul, 19 cm.
Müteferrika: Basmacı İbrahim Efendi ve Müteferrika Matbaası / Müteferrika: Basmacı İbrahim Efendi and the Müteferrika (KUTULU)
SARICAOĞLU, FİKRET - COŞKUN YILMAZ, Esen Ofset, 2008, 397 sayfa. 32x43 cm
Kutsal Yolculuk: Kartpostallarla Hac Yolu, Murat Kargılı. İngilizce Türkçe, 306 sayfa, ciltli, şömizli. 28.5 x 28.5 cm
Geçmişte Rıhle-i Kebir, Sefer-i Saadet gibi isimlerle de adlandırılan hac yolculuğu ilk dönemlerinden 19. yüzyılın sonlarına kadar genellikle kervanlarla yapılmıştır. Bir dinin etrafında toplanmış değişik dilden ve ırktan yaya, at veya deve sırtında hayatlarının en büyük manevî arzusunu gerçekleştirme gayesiyle Mekke’ye doğru ilerleyen on binlerin oluşturduğu bu kervanlar idare, güvenlik ve finansmanlarıyla adeta hareket eden birer şehirdiler. Kervanlar, çıktıkları ülkenin hükümdarı tarafından organize ve finanse edilirlerdi. Haccın Müslümanlar için büyük bir önem arz etmesinden dolayı hem Müslümanlara hizmet ederek sevap kazanma, hem de siyasi otoritelerini sağlamlaştırma gayesiyle İslam hükümdarları ve halifeleri hac yollarına ve kervanlarına özel bir ilgi göstermişlerdir. Yollara su kaynakları ve kaleler kurmuşlar, kervanları urban (çöl Arapları, bedevîler) saldırılarına karşı askerî kuvvetlerle desteklemişlerdir.
Hava ve yol koşulları, çıkış noktası gibi faktörlere bağlı olarak en az altı ay alan, dağlar, denizler, çöller aşılarak yapılan bu yolculuk, içinde hastalıklar, ölümler, açlık, susuzluk, aşırı sıcak, aşırı soğuk, urban saldırıları gibi birçok tehlike barındırırdı. ‘Geleneksel hac’ olarak adlandırılan bu tarz hac zahmetli, çileli ve önemli bir bölümü yolda geçen bir ibadetti.
19. yüzyılın sonlarına doğru, Batıdaki sanayi devrimiyle ortaya çıkan teknolojik gelişmelerin seyahat araçlarını da etkilemesiyle, demiryolları ve buharlı gemiler yavaş yavaş kervanlara alternatif olmaya başladılar.
On üç asırdan fazladır savaşlara, afetlere ve salgın hastalıklara direnen hac, insanlık tarihinin kesintisiz süregelen tek dinî ritüelidir. Dinî içeriğinde en ufak bir değişimin olmamasına rağmen, geçtiğimiz asırda fizikî yapısında meydana gelen değişiklikler, 13 asrın toplamında yaşananlardan daha fazladır. Günümüz hacıları birkaç saatlik bir uçuşla, gündelik yaşamın içinden bir anda kopup, hiçbir tarihî geçmişi olmamış gibi duran mübarek şehirlerde, kendilerini yoğun bir manevî havanın içerisinde buluveriyorlar. Yüzyıllar önce Kâbe’yi ilk gördüğünde bir hacının hissettikleriyle bugünkü arasında en ufak bir fark olmamasına rağmen, yıllar süren biriktirme, aylar süren yolculuk ve bir dolu çileyle elde edilen “hacı” unvanının günümüzde artık çok daha kolay elde edilebilir olduğu bir gerçektir. İşte bu kitap, bütün bu değişimler yaşanmadan evvelki haccı kartpostallar aracılığıyla gözlerde canlandırabilmeyi amaçlamaktadır.
1. Dünya Savaşı'nda Osmanlı ve Alman ordu kıyafet ve ekipmanları
UNIFORMS EQUIPMENT OF THE CENTRAL POWERS: Germany & Ottoman Turkey v. 2, Volume two on the Central Powers examines Imperial German artillery, cavalry, machinegun, medical, transport, and infantry units. Other chapters explore Imperial Germany's Kriegsmarine (Navy), air service, and Kaiser and generals. Additional chapters cover Pickelhauben (spike helmets), Stahlhelms, Iron Cross recipients, and tropical uniforms. Additional chapters include rare images of Ottoman Turkish armed forces, as well as Eastern European Legions.
İbrahim Balaban'dan imzalı
BALABAN - BİR RESSAM YUNUS EMRE, HASAN NAZIM BALABAN - ZAFER E BİLGİN, 446 sayfa. 24x32 cm
İbrahim Balaban'dan imzalı
Balaban: Yaşamın çizgileri / Desenler. Cilt 1. Yayına hazırlayan: Remzi Oğuz Yılmaz
BALABAN, İBRAHİM
Osmanlı Dönemi Kartpostal Editörleri 1895-1923 Anadolu, Trakya, İstanbul
Gökhun Yılmaz, 2019, ciltli sömizli, 407 sayfa 24x30 cm., 1895-1923 Osmanlı Dönemi Trakya, İstanbul ve Anadolu'da yaşamış 260 kartpostal editörü hakkında, on yılı bulan araştırma sonuçları.