You can give bids from our website until 07.06.2022 at 21:00 for our Online Mixed Works Auction. Live Auction will start at 21:01. Commission Rate: 10% "PAYMENT PERIOD IS 10 BUSINESS DAYS AFTER THE AUCTION END. PLEASE MAKE THE PAYMENT CONSIDERING THE PAYMENT PERIOD.
MAGIC OF CLAY AND FIRE: A History of Kütahya Pottery and Potters [Toprak, Ateş, Sır: Tarihsel Gelişimi, Atölyeleri ve Ustayarıyla Kütahya Çini ve Seramikleri], Garo Kürkman, 2006, 405 s. Tanıtım yazısı: Sanat tarihinin bazı alanları, ötekilere göre biraz gölgede kalmış, daha az dikkat çekmiş, bu yüzden de daha az incelenmiş ve daha az değerlendirilmiş alanlardır. Özellikle bir ülke sanatının, bir türün ya da bir dönemin çok öne çıktığı, sonra da parıltısıyla komşularını ve benzerlerini gölgelediği durumlarda gözlenir bu olgu. Gölgelenenler, biraz "talihsiz", biraz "hakkı yenmiş" alanlar olarak kalırlar. Parlak kardeşin göz kamaştırıcı ışıkları, gölgede kalanın gerçek niteliklerinin anlaşılmasını zorlaştırır, bazen de bütünüyle engeller.
Osmanlı sanatın da bu olgunun çok belirgin bir örneğini, İznik çinilerinin gözalıcı parıltısı yanında Kütahya çiniciliğinin görece "ihmal" edilmişliğinde görüyoruz. Osmanlı çiniciliği denince akla önce İznik ve İznik çinileri gelir. Geçmişte de bu böyle olmuş ve önce Kütahya, sonra da Çanakkale seramikleri, İznik işlerinin ardına, ikinci üçüncü sıralara itilmişlerdir. Oysa biraz dikkatli bir inceleme, genellikle bir "saray sanatı" sayılan görkemli İznik çiniciliğinin yanında, bir "kent sanatı" olarak nitelenen Kütahya ve daha çok bir "halk sanatı" gibi görünen Çanakkale çiniciliklerinin, ilk bakışta benzer şeyler üretiyor gibi görünseler de aslında farklı ve kendi içinde özgün yaratıcılık alanları olduğunu hemen ortaya koyar.
Elinizdeki kitap, işte bu gölgede kalmış alanlardan birine, Kütahya çinilerinin benzersiz zenginliklerle dolu dünyasına yeni ışıklar tutmak amacıyla hazırlandı. Seramik üretiminin Frig, Yunan, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden günümüze dek kesintisiz devam ettiği bir bölgede yaşanan bu uzun zanaat/sanat serüveni, bu kitapta daha yakından mercek altına alındı; tarihsel gelişim çizgileri, malzemeleri, atölyeleri, ustalarıyla yeniden gözden geçirildi. Değerli araştırmacı Garo Kürkman’ın dünyanın dört bir yanındaki müze ve arşivlerden derlediği bin bir belge ve fotoğraf, bugüne dek gün ışığına çıkmamış çok sayıda bilgi, bizi bu "toprak, ateş, sır" dünyasında heyecan verici bir yolculuğa çıkarıyor.
Share
Ask a question
Ask a question
Osmanlı Gümüş Damgaları, Garo Kürkman
2010, 294 s., ciltli, şömizli
Ölçüler : 24x32 cm.
Baskısı bulunmayan nadir kitaplar arasında. Osmanlı gümüş damgaları konusunda geniş kapsamlı ve detaylı incelikli bir çalışma ile hazırlanmış Değerli araştırmacı Garo Kürkman'ın sanatseverlere sunduğu değerli bir kitabıdır.
Share
Ask a question
Ask a question
Silks For the Sultans, Ahmet Ertuğ, Text by Patricia Baker and others, 30x41 cm., 220 sayfa (145 renkli sayfa). Özel Japon bezi cildinde, kaset kutusunda
Share
Ask a question
Ask a question
Haremeyn: Hac. Mukaddese yolculuk - Haremeyn: Hajj. Journey to holiness
RAMAZAN MİNDER, ERKAN DOĞANAY,
Share
Ask a question
Ask a question
Anadoluda Pişen Toprak
Gönül Paksoy, Rezan Has Üni., 2007, 323 sayfa. 20x30 cm.
(Şömizi yorgun)
Share
Ask a question
Ask a question
Anadolu'nun Önsözü Kültepe Kaniş Karumu. Asurlular İstanbul'da, Fikri Kulakoğlu - Selmin Kangal,
360 s., 32x24 cm.
Bu katalog , Aya Sofya , Aya İrini Müzesi'nde 29 Aralık 2010 - 28 Mart 2011 tarihleri arasında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın işbirliği ve İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ve Kayseri Belediyesi'nin destekleriyle düzenlenmiştir.
Share
Ask a question
Ask a question
Medresetü'l - Hattatin Yüz Yaşında
M. Uğur Derman, 2015, 224 s. 24x32 cm. Hüsn-i hattın gerçek öğretimi, yüzyıllar boyunca husûsî ve hasbî olarak, üstâddan çırağına meşk yoluyla sürdürülmüştür. Ancak, XIX. asrın mâlî imkânsızlıkları içinde bu gelenek artık eskisi gibi yürüyemez olmuş, çağın şartlarına uyabilen bir öğretim kuruluşu aranır hâle gelmiş; hele tezhîb, cild ve ebrî (ebrû) gibi hüsn-i hatla yakın ilgisi bulunan kitab san'atları, ekseriyâ babadan oğula geçerek yürütülen birer esnaf zenaati kılığına bürünmüşdü.
İşte, 20 Mayıs 1915'de Bâbıâlî'deki târihî sıbyan mektebinde küşâd olunan Medresetü'l-Hattâtîn isimli kuruluş, hat ve sâir gelenekli san'atlarımızın ihyâsı için burada faaliyet göstermeğe başlamış; 1925'de Hattat Mektebi, 1929'da Şark Tezyînî San'atlar
Mektebi adını alarak 1936 yılında Güzel San'atlar Akademisi'ne bağlanana kadar müsbet faaliyetlerini müstakil olarak sürdürmüştür.
Bu kitabda Medresetü'l-Hattâtîn'in ve devâmı olan iki mektebin serencâmı erişilebilen bilgiler ışığında anlatılacaktır. Nâçiz eserimizin bundan sonra ele geçecek vesîkalarla, daha da geniş olarak intişârı gayemizdir.
(Tanıtım Bülteninden)
Share
Ask a question
Ask a question
Essays On The Bosphorus - ([İstanbul] Boğaz üzerine denemeler), Gökhan Akçura - Sıtkı Kösemen, 1993, 176 sayfa. 25x33 cm.
Share
Ask a question
Ask a question