Ünlü Prusyalı komutanın Çanakkale Savaşı hatıraları…

Cinq Ans de Turquie, [Otto] Liman von Sanders, Payot, Paris, 1923. 378, [6] s, metin içinde haritalar, 21 x 13.5 cm, cildinde, cilt haliyle. Bu kitap yakın tarihimizin en önemli dönemlerinden birini (1913-1918) çok ilginç yönleriyle anlatmaktadır. Kitabın kapsadığı olaylar bir büyük bozgundan, Balkan Savaşı’nın sonundan başlar, büyük bir çöküşle, 1. Dünya Savaşı yenilgisiyle son bulur. Liman von Sanders, Türkiye’ye askeri bir görevle geldiği halde çöken imparatorluğun iç ve dış politikasını ilgilendiren pek çok olaya da şahit olmuştur. Sultan Reşat’ı, Sultan Vahideddin’i, Sadrazam Sait Halim Paşa’yı, Talat Paşa’yı ve Enver Paşa’yı yakından tanıma fırsatını bulmuş, Mustafa Kemal Paşa ile cephelerde silah arkadaşlığı yapmıştır. Otto Liman von Sanders (1855-1929) 1911’de generalliğe yükseldi. 1. Dünya Savaşı yaklaşırken, Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri liderleri ateş hattında sağ kalabilmenin çarelerini arıyordu. Liman von Sanders Osmanlı ordusunda yenilik yapmak için Almanya’dan talep edilen kurulun başkanı olarak 14 Aralık 1913’te İstanbul’a geldi. Önce, Ağustos 1914’te I. Kolordu komutanı oldu. 1914’e kadar Osmanlı ordusunda bazı reform çalışmaları yaptı. Almanya ile yapılan anlaşma gereğince mareşallik rütbesine yükseltilen Sanders, Mart 1915’te de Çanakkale’de V. Ordu komutanı oldu. Bu atanma ile Çanakkale’deki tüm idari yetkiyi eline alan von Sanders, düşmanın çıkarma yapacağı noktaları tahminde yanıldı ve yaklaşık dokuz ay süren bu savaşlarda komutanlık görevini sürdürdü. 1917-1918 yıllarında bu kez Filistin Cephesi’nde IV., VII. ve VIII. ordulardan oluşan Yıldırım Orduları Grubu komutanlığına getirilen Liman Von Sanders, İngiliz generali Allenby’nin saldırılarına karşı koyamadı. Eylül 1918’de Filistin Cephesi yarılınca kuvvetlerini Halep’e kadar çekti. Bundan sonra Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı’nı Mustafa Kemal yürüttü. Mondros Mütarekesi’nden sonra bir süre İstanbul’da gözaltında tutuldu. Alman askerlerinin geri gönderilmesi çalışmalarını üstlendi ve daha sonra kendisi de Almanya’ya döndü. Son yıllarını anılarını yazarak geçirdi. Orijinali Almanca olan bu kitabın birçok Türkçe baskısı yapılmıştır.