Topkapı Sarayı'nda yaşam

Jean-Baptiste Tavernier, Nouvelle Relation de l’Interieur du Serrail du Grand Seigneur, Contenant Plusieurs Singularitez Qui Jusqu’icy N’ont Point Este Mises en Lumiere, Paris, MDCLXXIX [1679]. 564, [3] s., kırmızı maroken deri cildinde, yaldız süslemeli, çok iyi durumda.16x10 cm.
Tavernier, İstanbul’a ilk olarak 1631 kışında geldi ve bir yıl kaldı. Tavernier’in payitahttaki bu bir yılı, İstanbul’un kapıkulu eylemlerine sahne olduğu, sarayı basan azgın zorbaların veziriazamı parçaladıkları, “Padişaha sözümüz vardır!” bağırışlarıyla, 4. Murad’ı ayak divanına çıkarttıkları kritik bir evreye rastlar. Tam altı kez Doğu yolculuğuna çıkan, iki kez de İstanbul’a gelen Tavernier’in basılan ilk eseri müzayedeye sunulan kitaptır. Tavernier’in anlatısında Divan-ı Hümayun, arz odası, saray hastanesi, küçük ahırlar, mutfaklar, hadımağaların ve içoğlanlarının koğuşları, hamamlar, hazine dairesi, kiler, doğancıbaşının koğuşu, hasoda, harem dairesi ve hasbahçe hakkında çok ayrıntılı bilgi vardır. Tavernier, anlatılarını, Topkapı Sarayı’nda içoğlanlığı yapmış iki kişiden dinlediklerine dayandırmıştır: Sarayda elli yıldan fazla içoğlanlığı yapıp hazinedarbaşılığa kadar yükseldikten sonra, gözden düşerek Bursa’ya sürgün edilip oradan Hindistan’a kaçtığını söyleyen Sicilyalı bir devşirme ile yine sarayda on beş yıl içoğlanlığı yapmış bir Parisli... Ama herhalde eski içoğlanlarından dinlediklerinin yeterli olmayacağı düşüncesiyle, Fransa elçisi Marcheville’in, İstanbul’da huzura kabulü sırasında maiyetine katılarak saraya girmiş ve saraydaki yaşamı gözlemleyebilmiştir. Tavernier, “Büyük Efendi”nin sarayını anlattığı yapıtını, “Haşmetli Efendim” hitabıyla başlayıp “Çok aciz, çok itaatkâr, çok sadık, size çok borçlu hizmetkârınız ve kulunuz Tavernier” imzasıyla noktaladığı bir takdim yazısıyla Fransa’nın Güneş Kralı Louis XIV’e ithaf etmiştir. Bilimsel bir seyyahın aletlerine ve gözlem gücüne sahip olmadığı için Fransız edebiyatçısı Samuel Chappuzeau’nun yardımını almış ve 1. ve 6. seyahatlerinde elde ettiği bilgilere yer veren bu kitabı yayınlamıştır. Jean-Baptiste Tavernier (1605-1689), Parisli bir seyyah ve Hindistan-Fransa ticaretinin öncülerindendir. Babası ve amcası haritacı olan Tavernier onların etkisiyle seyahat etmeye karar verdi. Tavernier, Regensburg’da Peder Joseph’in yardımlarıyla Doğu Akdeniz’e yolculuk eden bir seyyah grubuna katılmayı başardı ve onlarla birlikte 1631’de İstanbul’a vardı. 11 ay burada kaldıktan sonra Tokat, Erzurum, Erivan ve İran’a geçti. Bu ilk seyahatinde gittiği en uzak yer İsfahan’dı. Bağdat, Halep, Malta ve İtalya’yı da gezerek 1633 yılında Paris’e geri döndü. 1638-43 yılları arasında 2. Yolculuğunu gerçekleştirdi. Bu yolculuğunda Halep’ten İran’a, oradan da Hindistan’a geçen Tavernier Agra ve Golkonda’ya kadar seyahat etti. Bu seyahatinde Moğol İmparatorluğuna ve elmas madenlerine yaptığı seyahatlerle büyük oranda değerli taşa sahip olan Tavernier önemli bir tüccar haline geldi. Müşterileri arasında Doğu’nun en önemli prenslerinin dahi bulunduğu Tavernier, bu 2. Seyahatinden sonra 4 seyahat daha yaptı. Son 2 seyahatinde Hindistan’ın ötesine seyahat etmedi, ancak bu yolculuklar sayesinde Doğu ticaretine ve ticaret yollarıyla ilgili bilgisi çok üst düzeye çıktı ve Doğu’nun en önemli insanlarıyla dostluk ilişkileri kurdu. Bu ilişkiler ona büyük bir servet ve ün sağladı. Rahat ve mutlu bir yaşantıya sahip olan Tavernier, bu yıldan sonra kralın isteğiyle gezilerindeki gözlemlerini kaleme almaya başladı.