Koleksiyon Eserler Müzayedemize 30.10.2023 saat 20:30'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 20:31 itibariyle Canlı Müzayede başlayacaktır.
Müzayedemizde uygulanan komisyon oranı %15, KDV oranı ise %20'dir. Ödeme süresi müzayede bitiminden sonra 7 iş günüdür LÜTFEN ÖDEME SÜRESİNİ GÖZÖNÜNDE BULUNDURARAK PEY VERİNİZ.
Müzayedemizde beğenilerinize sunulan eserlerin, konularında uzman danışmanlarımız tarafından ekspertizi yapılmakta ayrıca, 2863 sayılı "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"na göre T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müze uzmanlar (İstanbul Türbeler Müzesi, Ayasofya Müzesi, Türk İslam Eserleri Müzesi) tarafından kontrol edilerek onaylanmaktadır.
Müzayedemizde yer alan Resimler Özel Kolekiyona ait olup uzmanları tarafından incelenmiştir.
İSTANBUL VE ANADOLU’DAKİ ESKİ TÜRK SERAMİKLERİ ALEXANDER RAYMUND, KARL WULZINGER'in giriş ve detaylı açıklamalarıyla birlikte.
Alttürkische Keramik in Kleinasien und Konstantinopel, mit einer Einführung und Erläuternden Beschreibungen von Karl Wulzinger
München, Bruckmann, 1922
28 sayfa metin, kuşe kağıdına 40 kromolitografi tekniği ile basılan renkli 50 x 37 cm. ebadında levha; yayıncısının orijinal, resimli kapaklı cildinde.
Renkli planları Alexandre M. Raymond (1872-1941) ve metni Karl Wulzinger (1886-1948) tarafından hazırlanan eser Raymund’un diğer eserleri içinde oldukça nadirdir. Daha sonra basılmış olan , “L'Art Islamique en Orient” adlı eseri zaman zaman müzayedelerde yer almış olup, bulunması nispeten daha kolaydır.
Osmanlı mimari tarihi için olağanüstü güzellikte resimler ihtiva eden bu eserde İstanbul’da Rüstem Paşa Camii, Valide Camii, Topkapı Sarayı, İznik Eşrefzade Camii gibi birçok yapının mimari özellikleri ile uygulanan süslemelere ait renkli planlar bulunmaktadır. Prusya asıllı bir Osmanlı vatandaşı olan Ale x andreM. Raymond’un yaşamı hakkında yeterli bilgi yoktur. Selçuklu ve Osmanlı sanatının Batı’da tanınmasını kendisine amaç edinmiştir. Raymond’un yukarıda zikredilenlerden başka Notes Pratiques et Résumés sur l'Art du Constructeur en Turquie (Paris,1908) başlıklı bir eseri daha vardır. Raymond, ayrıca 1910 yılında yayınlanmaya başlayan Revue Technique d’Orient dergisinin baş editörüydü.
Share
Ask a question
Ask a question
19.YÜZYIL BASKISI SIRTI DERİ CİLTLİ ROMANLAR
Dekoratif ciltlerinde 19.yüzyıl İtalyanca Romanlar.
6 adet
Yükseklik: 18 cm.
Share
Ask a question
Ask a question
19.YÜZYIL BASKISI SIRTI DERİ CİLTLİ ROMANLAR
Dekoratif ciltlerinde 19.yüzyıl İtalyanca Romanlar.
6 Adet
Yükseklik: 18 cm.
Share
Ask a question
Ask a question
Edmondo de AMICIS - CONSTANTINOPLE İstanbul’u 19. yüzyılın 2. yarısında en iyi tanıtan seyahatname
CONSTANTINOPLE
Edmondo de AMICIS [İtalyanca 7. baskıdan İngilizce’ye çeviren:
Caroline Tilton]
İstanbul’u en iyi tanıtan seyahatnamenin bir nüshası
New York: Putnam’s Sons: 1892, 326 s., 20 x 14 cm. Orijinal dekoratif cildinde.
Edmondo de Amicis (1846-1908), orijinali Cuore (Milano, 1886) adıyla basılan Çocuk Kalbi isimli çocuk kitabıyla ünlenen İtalyan yazarıdır. 1875/1876’da ressam Cesare Biseo ile birlikte İstanbul’a gelmiştir. İlk baskısı Costantinopoli adıyla (Milano, 1877-1878) basılan kitap büyük ilgi görerek birçok Avrupa diline çevrildi.
İstanbul’a 28 yaşındayken büyük bir heyecanla gelen Amicis şehirde görüp yaşadıklarını canlı ve renkli üslubuyla okuyucuya aktarır. Neyle ilgileneceğini ve nasıl ilgi çekeceğini bilen, baktığı şeyi gören ve gösterebilen bir sanatkârdır. Girişte kenti denizden görmenin heyecanını anlatan Amicis, şehrin dış ve iç görünüşü arasındaki tezatlara değinir. Beyoğlu’ndaki kozmopolit hava, köprü üstündeki kalabalıklar ve buna karşılık kentin eski kesimindeki (Suriçi) durgunluk uzun uzun anlatılır. Bilinen yerlerin dışında, geniş yolları, büyük binaları ve villaları ile Pancaldi (Pangaltı) gibi yeni yeni gelişen semtleri gezer. Tatavla’yı (Kurtuluş), Kasımpaşa’yı, Okmeydanı’nı, bir Yahudi mahallesi olan Hasköy’ü ve Sütlüce’yi anlatır. Kapalıçarşı’da satılan mallar hakkında da ilginç bilgiler veren Amicis gelecekte İstanbul’un Batılılaşıp eski havasını kaybedeceğini hayal eder. Dolmabahçe ve Çırağan saraylarını, Üsküdar’ı gezen yazar, tüm gezginlerin durağı olan Galata Mevlevîhanesi ve Rıfaî Âsitanesi’ndeki ayinleri de seyrettikten sonra kentten ayrılır. Amicis 19. yüzyılın ikinci yarısının İstanbul’unu Dünyaya en iyi tanıtan gezginlerden biridir.
Share
Ask a question
Ask a question
S TAMBOUL E DITION - Illustrated Edmondo de AMICIS - CONSTANTINOPLE
[İtalyanca baskıdan İngilizce’ye çeviren:
Caroline Tilton] iv,1, 326 s., 25 gravür görseli, 21,5 x 15,5 cm.
Share
Ask a question
Ask a question
1789 [Elizabeth Berkeley CRAVEN], Voyage de Milady Craven a Constantinople par la Crimée en 1786,
traduit de l’Anglois par M. D***, 306 s., yaldız figürlü dekoratif orijinal cildinde, 20 x 13,5 cm.
Elizabeth Craven (1750-1828) İngiliz kadın seyyahtır. Kitabın orijinali A Journey through the Crimea to Constantinople (London, 1789) adıyla yayınlanmıştır. Hayatı skandallarla dolu olan Elizabeth Craven kocasından ayrıldıktan sonra İstanbul’da sonlanacak bir dizi seyahat gerçekleştirir. Sonradan evleneceği kişiye yazılan mektuplardan oluşan seyahat notları 1785-1786 arasını kapsar. 1786’da Rusya, Kırım ve İstanbul’a yaptığı yolculuğun izlenimlerini mektup biçiminde kaleme aldı. Bunlar 1789’da A Journey through Crimea to Constantinople in a series of letters from the Right Honourable Elizabeth Lady Craven to his serene Highness the Margrave of Brandenburg Anspach and Bareith written in the year 1786 adıyla 1789’da Londra’da basıldı. Dönemi için epey ilginç bir hayat hikâyesi olan Lady Craven aynı zamanda, Lady Mary Montague ile birlikte İstanbul’u kitaplaştıran ilk kadın gezginlerdendir. Sivastopol’dan gemiye binen Lady Craven 20 Nisan 1786’da İstanbul’a gelerek Fransız Elçisi Choiseul-Gouffier tarafından Fransız elçilik sarayında misafir edilir. Elçi onun için saraydan 75 camiyi ziyaret etmesine izin veren bir emir çıkartır ve Lady tahtırevanla Aya Sofya’yı ve adlarını belirtmediği başka camileri gezer. Fransız Elçiliği’nin penceresinden dürbünle Sarayburnu’nda Yalı Köşkü’ndeki merasimleri seyreder. I. Abdülhamid’in genç görünmek için sakalını siyaha boyadığını yazar. Diğer elçiler ve eşleriyle birlikte döneminin gözde kişilerinden olan Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa’yı ve haremini görmeye gider. İstanbul’da iken kentin olağan olaylarından olan bir yangına da tanık olduğunu yazan Lady Craven 12 Mayıs’ta Ege Adaları’na bir gezi yapmak üzere İstanbul’dan ayrılır, İzmir ve Atina’ya uğradıktan sonra 7 Haziran’da İstanbul’a döner ve bu defa Tarabya’daki Fransız Elçiliği’nde misafir edilir. Oradan Büyükdere ve Belgrad Orman’na geziler yapan Layd Craven kentten 25 Haziran’da denizyoluyla ayrılıp Varna ve Bükreş üzerinden Viyana’ya döner.
Share
Ask a question
Ask a question
From Konstantiniyye To İstanbul - x I x . Yüzyıl Ortalarından x x . Yüzyıla Boğaziçi'nin Rumeli Yakası Fotoğrafları: 1. ve 2. Cilt
İstanbul Araştırmaları Enstitüsü
M. Sinan Genim
2011, 1288 s., 48 x 33 cm.
19. yüzyıl sonu ile 20. Yüzyıl başlarında İstanbul'da faaliyet gösteren fotoğraf ustalarının eserlerinden oluşan ve Suna ve İnan Kıraç Vakfı Fotoğraf Koleksiyonu'ndan derlenen Konstantiniyye'den İstanbul'a x I x . Yüzyıl Ortalarından x x . Yüzyıla Boğaziçi'nin Rumeli Yakası Fotoğrafları bir devrin İstanbul'unu çarpıcı yapıları, gündelik hayatı ve ilginç kişikleriyle gözler önüne seriyor.
Usta fotoğrafçılar James Robertson, Félice Beato, Pascal Sébah, Polycarpe Joaillier, Abdullah Biraderler, Guillaume Berggren, Bogos Tarkulyan, Mihran İranyan ve Gülmez Biraderler, dönemin ağır ve zahmetli teknikleriyle çekilmiş fotoğraflarla İstanbul'un geçmişteki çehresini belgelemekle kalmıyor, bir sanayi merkezi, hatta büyük bir metropol haline gelmiş, silueti, mimarisi, taşıtları, köprüleri, rıhtımları, caddeleri ve meydanlarıyla bambaşka bir görünüme kavuşmuş olan bu şehrin kıyılarında bizleri Karaköy'den Rumelifeneri'ne uzanan keyifli bir yolculuğa çıkarıyorlar.
Share
Ask a question
Ask a question
Moses EDREHI – [Şaşırtıcı düzeyde çeşitli konularla Türklerin Davranış Özellikleri]
History of the Capital of Asia and the Turks: Together with an Account of the Domestic Manners of the Turks in Turkey. Including An Historical Account of the Ten Tribes Settled beyond the River Sambatyon, in the East.
Boston, 5618 (1855). 3 cilt bir arada; 140 s., 1 levha, 147 s., 1 levha, 148 s., 1 levha, 24 x 14 cm, orijinal deri cildinde, sayfa kenarları altın varak..
Müzayedeye sunulan kitap, Three Years in Constantinople or Domestic Manners of the Turks in 1844 (London, 1845, 3 cilt), isimli eserin 1855 baskısı olup eserin gerçek yazarı Moses Edrehi değil Charles White’tır. Three Years in Constantinople, İstanbul üzerine yazılmış en önemli seyahatnamelerden biridir. 1841 yılında İstanbul’a gelen ve üç yıl kalan Charles White (1793-1861) kitabında imparatorluğun başkentiyle ilgili son derece değerli bilgiler aktarmaktadır. Kitaptaki bilgilerin çeşitliliğinden, White’ın İstanbul hayatının çok farklı yönlerini derinlemesine gözlemlediğini görüyoruz. Toplumun değişik kesimlerinden birçok ileri gelen kişiyle görüşerek, gözlemlediği olayların mekânlarında bizzat bulunarak doğruluğu sınanmış bilgilere yer vermiştir. Kitapta ele alınan konuların çeşitliliği şaşırtıcı düzeydedir. Bedesten, çarşı-pazar, kahvehaneler, su şebekesi, kemerler, kütüphaneler, sahaflar gibi konulardan tutun terlikçi, çorapçı, tütüncü, kürkçü, tülbentçi, helvacı fesçi esnafına, atık su sisteminden, tüketilen deniz kabuklularına, balık isimleri ve İstanbul florasından, Türk mutfağına kadar bir yabancının aklına takılabilecek, merakını uyandırabilecek her şeyi inceleyen bu eser bu bakımdan tam bir folklor hazinesidir. Charles White 7 kadar esere imzasını atmış, ülkede bulunduğu dönemde Morning Chronicle gazetesinin İstanbul muhabirliğini yapmış, Türk dostu bir İngiliz subayıdır. İstanbul’da bulunduğu sırada rütbesi albaydı. Eserini yazarken Ahmed Vefik Efendi’den büyük yardım görmüş, Türklerin ve Müslümanların hayatıyla ilgili bir Avrupalının ulaşamayacağı bilgilere ulaşmıştır. Bu kitabın 3 ciltlik bir Almanca baskısı (Stuttgart, 1846) da vardır. Kitabın son bölümünde M. Edrehi’nin kaleminden çıkmış An Historical account of the Ten Tribes başlıklı ayrı bir eser daha mevcuttur. Bu eser İsrail’in kayıp on kabilesi hakkındadır. Blackmer 1789, Atabey 1331
Share
Ask a question
Ask a question
[Renkli gravürleri ile nadir bir İstanbul ve Karadeniz seyahatnamesi] François Joseph Pierre MÉRY - CONSTANTINOPLE ET LA MER NOIRE.
Illustrations de MM. Roargue Frères, Belin Leprieur et Morizot Éditeurs, Paris, 1855. x i, 495, [2] s, [2] s., yayıncı listesi ve metin dışında 21 çelik baskı gravür (4ü renkli), 27,5 x 18,5 cm., sırtı yaldız süslemeli deri, perkalin cildinde.
Döneminin tanınmış bir hikâye ve roman yazarı olan Méry, 1822’de İstanbul’a gelmiştir. Varna, Trabzon ve Sinop gibi Karadeniz’in önemli limanlarını da gezen Méry izlenimlerini bu eserde toplamıştır. Esas olarak iki bölümden oluşan kitabın ilk kısmı İstanbul’un tarihine ayrılmıştır. Yazarın sanatçı kişiliğine uygun bir biçimde yazılan 2. bölümde ise kitaplardan uzak, başka türlü bir şehir tarihi anlatılmaktadır. Anıtlar, günlük yaşam kesitleri, sokak köpekleri, hamamlar, şehirdeki yabancılar, kahvehaneler, efsaneler, meddah ve Karagöz gibi yabancıları şaşırtan her şey bu bölümde anlatılmaktadır. Dönemin ünlü taşbaskı sanatçıları ve hakkaklarından Rouargue Biraderler tarafından yapılmış olan nefis çelik baskı gravürler de esere değer katmaktadır. Blackmer 1116, Atabey 805
Share
Ask a question
Ask a question
[İstanbul’u tasvir eden gravürlü kitapların belki de en beğenileni] Miss.[Julia] PARDOE. [1838] – Boğaz’ın Güzellikleri
The Beauties of the Bosphorus. Illustrated in a series of views of Constantinople and its environs, from original drawings by W. H. Bartlett. George Virtue, London, 164 s, 87 çelik baskı gravür, 28 x 21 cm, sırtı deri yeni şık cildinde.
Miss Julia Pardoe (1806-1862) tanınmış bir İngiliz yazarıdır. Yazmaya ondört yaşındayken şiirle başlamıştır. Bunun ardından yazdığı romanlar da çok beğenildi. Anılarını ve gezi notlarını yayımladı. Geçirdiği bir hastalık sonucu, güney ülkelerine yolculuklar yapmak zorunda kaldı. İlk gezisini Portekiz’e yapan yazar, bu ülkeyle ilgili gözlemlerini Traits and traditions of Portugal (Portekiz’in Destanları ve Gelenekleri) adlı kitabında topladı. Miss Pardoe 1835 yılında İstanbul’a geldi. Gerçek amacı Yunanistan, Türkiye ve Mısır’ı görmekti. Ancak, İstanbul’a gelince şehrin büyüsüne kapılarak dokuz ay boyunca İstanbul’da kaldı. Sultan 2. Mahmud’un başta olduğu bu dönemde İstanbul’un eşsiz doğa güzellikleriyle dolu Boğaziçi’ni, halkın eğlence yerlerini, anıtlarını ve çarşılarını dolaşmış, bayram ve Saray’ın düğün alaylarına katılmış, çeşitli sosyal konumdaki kişilerin konaklarında bulunmuştur. Ayrıca Bursa ve Uludağ yöresine de gitmiştir. Bütün bu yaşadıklarını büyük yansızlıkla yazıya döken, doğaya ve şiire tutkun Pardoe, gördüklerini enince ayrıntısıyla adeta resmeder gibi betimlemiştir. Özellikle Batı’da var olan Osmanlı ile ilgili yanlış ve olumsuz kanıları, haksız önyargıları silmiş oldu. Eşsiz gözlem gücü, ince sezgi kabiliyeti ve derin duygu yoğunluğu, ülkemizi ve insanlarını bütün içtenliğiyle sevip sarılmasıyla birleşince bu eşsiz kitap gerçeğe dönüşmüş oldu.
Kitabın gravürlerini çizen William Bartlett (1809-1854) ünlü İngiliz gravür sanatçısıdır. John Britton’un yanında ustalaştı. Britanya adasını baştanbaşa dolaştı. 1840’ların ortalarından itibaren Balkanları ve Ortadoğuyu gezdi. 1835 ile 1852 arasında Amerika Birleşik Devletleri’ne dört seyahat yaptı. (1809 – 1854). İlk resimleri 1831-1833 yıllarında Londra’da Kraliyet Akademisi’nde sergilendi. Kitaplara çizdiği desenlerle tanındı. Bu alandaki istekler dolayısıyla birçok ülkeyi gezdi. Bartlett, J. Pardoe’nin kitabını resimlemek için 1835’te İstanbul’a geldi. Hazırladığı 87 gravür İstanbul’un o yıllardaki görünümünü aksettirmesi bakımından bugün birer belge durumundadır. Çeliğe hakkederek basılmış bu gravürler değişik hakkaklar tarafından işlendiğinden kaliteleri farklıdır. Ayrıca hakkaklar gravürleri zaman zaman orijinallerinden değişik biçimde işlemişlerdir. Bartlett’in büyük bir ustalıkla çizdiği resimler Miss Pardoe’nin mükemmel metni ile birleşince The Beauties of the Bosphorus, gravürlü İstanbul kitapları arasında müstesna bir yere sahip olmuştur.
Share
Ask a question
Ask a question
WILLIAM WITTMAN. Travels in Turkey, Asia-Minor, Syria, and across the desert into Egypt during the year 1799, 1800, and 1801, in company with the Turkish army and the British Military Mission.WILLIAM WITTMAN, M.D. of the Royal Artillery, Member of the Royal College of Surgeons in London, and Surgeon to the British Military Mission acting with the Army of the Grand Vizier. Oldukça nadir bir kitaptır.
İngiliz misyonu dahilinde 1799’da İstanbul’a gelerek Osmanlı ordusuna katılan Wittman, Osmanlı İmparatorluğu’nun Fransızlara karşı Mısır seferine katılmıştır. Eserine, İstanbul ve çevresinin detaylı anlatımıyla başlayan Wittman, Kıbrıs’tan Heybeliada’ya tüm kutsal toprakları geçmiştir. Kahire’ye ulaşmış, donuş yolunda Ege Adaları’na uğrayarak seyahatnamesini tamamlamıştır.
1803, London, T. Gillet for Richard Phillips., 28 x 23 cm., 596 sayfa.
Girişte 40 x 26 cm. katlanır, "The March of the Grand Vizier's Army across the desert" gravürü. 1 katlanır 50 x 33 cm. ebadında, yazarın İstanbul’dan Hayfa ve Kahire’ye ve İstanbul’a dönüş rotasını gösterir, katlanır Türkiye - Mısır haritası , 1 örnek katlanır ferman, 4 adet manzara gravürü renksiz, diğer 15 adet Padişah ve erkanın, kıyafetlerinin tasvir edildiği gravürler elle renklendirilmiş, aquatint baskı, toplam 19 adet mevcut (1 adet eksik).
İngiliz asıllı bir ordu görevlisi olan William Wittman, İngiliz Donanması Seferi ile 1798 sonlarından 1802'ye kadar Osmanlı İmparatorluğunu ziyaret etti. İngiliz Ordusu bu sefer sırasında Türk ordusuyla ittifak kurarak Mısır'a saldırmış olan Napolyon'a karşı yürüdü. Seferde Wittman'dan başka W.M. Leake, E.D. Clarke ve Lord Elgin'in yazmanı W. Hamilton bulunmaktaydı. İstanbul'da bir kış geçiren Wittman buradaki anıtları, Beyoğlu ve çarşıları, Rum ve Türklerin yaşam biçimleri ve dini bayramları sırasındaki eğlencelerini tarif etmekten başka yörenin hava durumu ve iklimi hakkındaki gözlemlerini de kaydetmekte. Gine İngiliz donanması mensubu olarak geçtiği Çanakkale Boğazı yöresinde Sestos, Abydos ve Truva antik şehirleri hakkında tarifleri yanı sıra bu stratejik deniz geçidinde bulunan kalelere de ilişkin ayrıntılı bilgiler veriyor. Osmanlı İmparatorluğu başkentine dönüşünden sonra vakayinamesinde veba salgını, Türklerin ramazan ayı, Rumların Paskalya yortusu ve hatta Lord Elgin'in padişahın doğum günü için verdiği şölen konularını da işliyor . İngiliz ordu seferi Osmanlı ordusuyla buluşmak üzere Orta Doğu'ya doğru devam etti. Wittman burada Kudüs ve Suriye'yi gezip daha sonra Kahire ve İskenderiye'ye ulaştı. Hem İngiltere hem Osmanlı ordusunda çıkan veba hastalığı ve diğer salgınlar hakkındaki gözlemleri ve kitabın Ek'inde yer alan hastalıkların tedavisi ile ilgili öneriler ve veba hastalığının tarihçesi, ayrıca Osmanlı ordusu görevlilerinin resimleri bu kitabı son derece ilginç kılan unsurlardır. Bunlardan başka Wittman İstanbul'a dönerken uğradığı Rodos, Samos ile Sakız'ın kayda değer sakız bitkisi ve cüzamlılar hastanesini, Midilli adası ve ürünlerini, Tenedos'u (Bozcaada) anlatmıştır. İngiltere'ye dönüş yolculuğu Varna, Silistre, Tuna nehri, Viyana ve Almanya'dan geçerek tamamlandı.
Share
Ask a question
Ask a question
[Thomas Allom’un gravürleri ile ünlenen İstanbul seyahatnamesinin güzel bir nüshası] ROBERT WALSH [METİN YAZARI] & THOMAS ALLOM [GRAVÜRLER] CONSTANTINOPLE AND THE SCENERY OF THE SEVEN CHURCHES OF ASIA MINOR ILLUSTRATED.
In a Series of Drawings from Nature by Thomas Allom with an Historical Account of Constantinople, and Descriptions of the Plates, by the Rev. Robert Walsh, LL.D. Chaplain to the British Embassy at the the Ottoman Porte, First, London, tarihsiz [c. 1836]: Birinci cilt: x x x vi, 84 s. 46 gravür, 1 İstanbul haritası. İkinci cilt: 100 s., 50 gravür, 1 Akdeniz haritası, 28 x 21 cm., sırtı deri ciltlerinde.
Thomas Allom (1804-1872) 19. yüzyılda gravürlü kitap geleneğininin en önemli ressamlarından biridir. Mimar Francis Goodwin’in yanında çalışmıştır. Institute of British Architects’in kurucu üyeleri arasındadır. Allom’un resimleri pekçok seyahatnamede gravür olarak yer almıştır. Koleksiyonerler tarafından her zaman aranan bir kitap olan Syria, The Holy Land, Asia Minor illustrated’i de Thomas Allom resimlemiştir. Kitabın A. Kaiser tarafından yapılan Almanca çevirisi Konstantinopel in und seine Umgebungen (Leipzig, 1841) başlığıyla yayınlanmıştır. Allom’un gravürlerinin kullanıldığı ancak metnini Leon Galibert ile C. Pelle’in yazdığı Fransızca kitap Constantinople Ancienne et Moderne, comprenant aussi les Sept Eglises de l’Asie Mineure (Paris, [1838]) başlığıyla, metnini A. Baratta’nın yazdığı İtalyanca baskı ise Costantinopoli Effigiata Descritta (Torino, 1840) başlığı ile basılmıştır.Thomas Allom İstanbul’da bulunduğu sıralarda İngiltere büyükelçisi Lord Stratford Canning’den yakınlık görmüş, elçilikte görev yapan din adamı ve araştırmacı Robert Walsh’ın rehberliğinde İstanbul’un tarihi yapısı üzerine önemli bilgiler alarak bu gizemli kentin meydanlarında, sokaklarında birbirinden güzel, pitoresk resimler çizmiştir. Bu resimler, o dönem İstanbul kentinin mimari yapısından tarihî köşelerine, geleneksel yaşamından insanlarına kadar çok zengin ve detaylı bilgiler verir. Thomas Allom’un çizdiği İstanbul resimleri arasında Boğaz ve Haliç manzaraları, mezarlıklar, Sultanahmet Meydanı ve çevresi, kilise ve ayazmalar, surlar, kahvehaneler, hamamlar önemli bir yer tutar. Resimlerinde görülen İstanbul manzaraları sayesinde, günümüze dek birçok mimari yapının kaybolup silindiği veya gördüğü değişiklikler çarpıcı bir şekilde gözler önüne serilir. Ressamın İstanbul’da bulunduğu yıllarda Kızkulesi henüz ahşap bir yapıdan ibarettir ve Ahırkapı önlerini balıkçı dalyanları süslemektedir. Nuruosmaniye semtinde yer alan, kölelerin alınıp satıldığı Esir Pazarı’ndaki Esirci Han’dan da günümüze hiçbir şey kalmamıştır. Robert Walsh’ın uzun yıllar yaptığı araştırmalara dayanarak kaleme aldığı Osmanlı ülkesindeki izlenimleri Thomas Allom’un gravürleri ile birleşerek müzayedeye sunulan Constantinople and the Scenery of the Seven Churches of Asia Minor [İstanbul ve Anadolu’da Yedi Kilise] başlıklı iki ciltten meydana gelen bu eseri meydana getirmiştir.
Share
Ask a question
Ask a question
1833 HOBHOUSE – Osmanlı topraklarında renkli gravürler eşliğinde, detaylı mektuplardan oluşan çok nadir bir seyahatname.
A journey through Albania, and other provinces of Turkey in Europe and Asia, to Constantinople, during the years 1809 and 1810
1. Cilt: x V, 628 sayfa, 60 x 50 cm. ebadında katlanır harita, başlangıçta 1 ad. s/b gravür, 4 adet 28 x 43 cm. ebadında elle renklendirilmiş aquatint baskı Atina ve çevresini gösteren gravür, 7 adet dansöz, Arnavut, santur çalan Türk esir kadın, Rum kadın gibi elle renklendirilmiş aquatint gravür ve ayrıca 1 adet hamam planı olmak üzere toplam 12 gravür ve 1 katlanır harita.
2. Cilt: 629-1152 sayfa, 1 ad 28 x 73 cm. (Bozcaada doğusu, Çanakkale Boğazı, Ezine, Ayvacık), 28 x 43 cm. elle renklendirilmiş aquatint baskı katlanır İstanbul Tersanesi gravürü ve aynı ebatta ve özellikte Topkapı Sarayı 1. Avlu gravürü ve Tophane gravürü, Ali Paşa’nın birebir mektubu gravürü ve katlanır Müzik notası olmak üzere toplam 8 gravür ve 1 katlanır harita,
Hobhouse (1786 – 1869), Byron’un yakın bir arkadaşı idi. Bu seyahatnameye konu olan seyahati de onunla yapmıştı. Bugünün Türkiye topraklarını içeren seyahatname kitabın 2. cildinde işlenmektedir. Bu ciltte İzmir, Truva ve İstanbul’a geniş yer ayrılmıştır. Blackmer 821 ve Atabey 584 [birinci baskı]
Sonradan Lord Broughton adını alan John Cam Hobhouse (1786-1869), Cambridge'den sınıf arkadaşı ve dostu olmaktan başka yolculuk masraflarını da üstlenen Lord Byron'a yoldaşlık ederek Doğu'ya seyahat eder. Bu yolculuğun vakayinamesini yazmayı önceden kararlaştırmış olduğundan yanına "yüz adet divit, iki galon Japon mürekkebi ve büyük miktarda en iyi kaliteden kâğıt" alır.
1809 yılında Patra'ya vardıktan sonra Preveze, Nikopolis, Yanya, Tepelen'i ziyaret eder, Ali Paşa'yla tanışır ve daha sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli bir şehri olan Epir'in başkenti Yanya'ya döner. Seyahatleri Akarnaniya bölgesi içinden Delfi'ye devam edip oradan on haftalık bir süre için kalacakları Atina'da son bulur. Bu süre içinde Hobhouse, Megara yöresini, Attika Yarımadasını, Eğriboz'u gezer. Daha sonra İzmir ve İstanbul'a gelirler. İzmir'deyken Clazomenae (Urla antik sit alanı), Efes ve Truva'yı ziyaret ederler. 1810 yılında yolları ayrılıp Lord Byron Atina'ya döner. Hobhouse ise İngiltere'ye gidip siyasetle uğraşır. Avam Kamarası'nda vekil, Yunanseverler Komitesi'nde aktif bir üye ve Adamantios Korais'in dostu olur. Önceleri liberal iken sonradan tutucu olan Hobhouse 83 yaşında ölür.
Mektup biçiminde yazılmış ve yüzlerce sayfadan oluşan gezi metni arkeolojik yerlerden çok çağdaş Yunan dünyası etrafında odaklanmakta. Kitabın ekinde Chaironia'dan yazıtlar, Thukydides'ten alıntılar ve Arnavutça dili hakkında bir makale yer alıyor. İlk olarak 1813 yılında yayınlanan bu eser aynı yıl içinde ikinci baskısını yapmıştı.
Share
Ask a question
Ask a question
1889 Seyahatname A. LOCHER - WITH STAR AND CRESCENT
A Full and Authentic Account of a Recent Journey with a Caravan from Bombay to Constantinople, Comprising a Description of the Country, the People, and Interesting Adventures with the Natives A. LOCHER Philadelphia: Aetna Publishing Company, 1889, 634 s., 3 taşbaskı; Sultan 2. Abdülhamid, İran Şahı ve yazarın kendi taşbaskı gravürü ve 12 tam sayfa kuşe kağıda baskı gravür fotoğrafı. 13,5 x 20 cm. Altın yaldızlı dekoratif cildinde. Cilt sırtında,alt ve üst bölümlerinde cilt kaplamasında eksiklik mevcut .
Doğu Anadolu üzerine kaynak kitaplardan biri olan eser Basra, Bağdat, Kuzey Irak, Erbil, Nizip, Mardin, Diyarbakır, Halep ve İskenderun’u içine alan bir kervan yolculuğunu kapsayan seyahatnamedir. Kitap, Bombay’dan Doğu ve Güney Anadolu’ya kervanla yapılan ve İstanbul’da sona eren bir seyahatin ilginç öyküsüdür. Yazar, seyahati sırasında geçtiği ülkeler hakkında bilgiler vermekte, buralarda yaşayan halkları, farklı kültürleri çarpıcı gözlemlerle anlatmaktadır. Bombay’dan yola çıkan Locher, Basra, Bağdat, Kuzey Irak, Erbil üzerinden Nizip’e gelir. Nizip’ten Mardin ve Diyarbakır üzerinden Güneydoğu’nun dağlarını aşarak Halep’e oradan da İskenderun’a ulaşır. Yolculuğunu kervanla yaptığı için yerel halkla çok yakın teması olan yazarın bu eseri konakladığı her yere ait izlenimleri ve kervanda geçen olayları yansıttığından Doğu Anadolu üzerine kaynak kitaplardan biridir.
Share
Ask a question
Ask a question
1840 TURQUIE, Joseph Marie JOUANNIN [Yazar] ve Jules van GAVER [Gravür Sanatçısı]
MUHTEŞEM GRAVÜRLERLE JOUANNIN’İN OSMANLI TARİHİ…
Paris, Firmin Didot Frères, MDCCC x L [1840]. 462 s. [2], 1 katlanır gravür (Venedik Sefirinin kabulü) dahil 96 gravür, 1 İstanbul planı, 1 Balkan haritası, ,, 21,5 x 13,5 cm., sırtı deri cildinde. 1803-1810 yılları arasında İstanbul'da bulunan Fransa Kralı'nın Doğu dilleri tercümanı Jouannin (1783-1844) Osmanlı İmparatorluğunun başlangıcından 2. Mahmud'un saltanatına kadar olan dönemi kapsayan Osmanlı Tarihi özellikle gravürleri ile dikkat çekmektedir. 96 adet gravür genellikle Grelot, Barlett, d'Ohsson gibi önemli kaynaklardan alınmıştır. Jouannin Fransa kralının birinci tercümanı ve College Louis le Grand’da direktördü. İstanbul’da bulunan Ecole des Jeunes de Langues’de okudu. 1803-1810 arasında Ortodoğu’u gezdi. 1817-1826 arasında bölgeye ikinci bir gezi daha yaptı. Jouannin’in topladığı materyal Dupre, Tancoigne, Andreossy gibi döneminin yazarlarına kaynak olmuştur.
Share
Ask a question
Ask a question
[Süslü cildi ve suluboya resimleri ile dikkat çeken bir İstanbul kitabı]Ale x ander van MILLINGEN, CONSTANTINOPLE.Resimleyen, Warwick GOBLE,
A.&C. Black, London, MCMVI [1906]. i x , 282, 8 s, 63 suluboya resim, 1 katlanır İstanbul haritası, 22.5 x 15.5 cm, desenli bez cildinde.
Constantinople, Ale x ander van Millingen’in diğer çalışmalarına oranla popüler niteliği ve görselliği ön plana çıkaran İstanbul kitaplarının çok başarılı bir örneğidir. A. & C. Black Yayınevi’nin resimli dünya şehirleri dizisi için tasarlanan bu eser, bir yazar ile bir ressamı Dünya kültür tarihine damgasını vurmuş bir şehrin gündelik hayatı içinde buluşturmayı amaçlamaktadır. 19. yüzyılın sonunda bu tür şehir kitaplarında gravürün yerini fotoğraf alsa da, aynı kaynaktan çıkan fotoğraflar ve birbirinin tekrarı metinlerle sıkıcı olmaktan öteye geçemeyen seyahat kitaplarının düştüğü hataya düşmemiş, yayınevinin özgün projesi, Millingen’in metni ile Warwick Goble’in suluboya resimleri ile her zaman aranan ve beğenilen bir İstanbul kitabı olarak basılmıştır. Millingen, 13 bölümden oluşan kitabın ilk 3 bölümünü şehrin Bizans dönemi tarihine ayırır. Sonraki 3 bölüm tamamıyla kara ve deniz surlarına ayrılmış ve bu savunma yapıları boyunca uzanan kapılar, askeri binalar, Bizans saraylarına ait kalıntılar incelenmiştir. Millingen kitabın 7. ve 9. bölümleri arasında Bizans kiliselerini inceler ve burada ele aldığı dini yapılar 1912’de yayınlanacak Byzantine Churches in Constantinople. Their History and Architecture kitabın temelini oluşturur. 10.bölüm, Osmanlı İstanbul’u üzerine genel bir değerlendirme niteliğini taşımaktadır. Bu bölümde ağırlık noktası şehrin 19. yüzyıl sonunda kabuk değiştiren gündelik hayatıdır. Ahşap evler, sokaklar, kahvehaneler, giyim- kuşam, gelenekler ve farklı kültürlere mensup insanlar modernleşmenin yarattığı değişim sürecinde hayatının önemli bir kısmını İstanbul’da geçirmiş olan Millingen’in titiz gözlemleriyle anlatılır. 11. bölüm, şehrin nüfusunu oluşturan dinsel mozaiğe ayrılmıştır. İstanbul’da temsil edilen farklı inanç biçimleri, Ramazan ayına özgü gelenekler mezarlık ve türbe ziyaretleri, tekkeler ve dervişler, Rufai ve Mevlevi ayinleri, Hıristiyan halkın, özellikle Protestan mezhebine mensup nüfusun gündelik hayatı modernleşme öncesi dönemle karşılaştırılarak yansıtılır. 12. bölüm değişim sürecindeki kadının toplumsal hayata katılış biçimlerini ele alır ve kitap bir “epilogu” ile son bulur. Millingen, İstanbul’da tarihsel topografyadan sosyal tarihe uzanan geniş bir konu yelpazesi içinde koca bir imparatorluğa başkentlik etmiş bir şehre hak ettiği önemi vermiş, kendisinin de katıldığı bu zevkli kültür yolculuğu çağdaş bir şehir efsanesi yaratarak tamamlamıştır.
Share
Ask a question
Ask a question
CHINESE CERAMICS
470 resim, 111 renkli plaka çizgi çizim, harita ve kronolojik tablo. Erken Neolitik dönemden 20. yüzyıla kadar kronolojik olarak düzenlenen seramik sanatının başyapıtları, teknik, malzeme, sır ve süsleme incelikleriyle sergileniyor.
317 sayfa
İngilizce.
Share
Ask a question
Ask a question
BİR ZAMANLAR TÜRKİYE / TURKEY, AS IT WAS
BİR ZAMANLAR TÜRKİYE / TURKEY, AS IT WAS
Carl Gustaf Löwenhielm, Hazırlayan: Engin Yenal
2003, 239 s., 47 x 34 cm., kaset kutusunda.
1824-1827yıllan arasında İstanbul'da Bab-ı Ali nezninde İsveç elçisi olarak görev yapan Cari Gustaf Löwenhielm (1790-1838) bu süre içerisinde Osmanlı ülkesini gezerek, çok değişik konuları kapsayan 250 kadar resim yapmıştı.
Bu kitap, söz konusu resimlerin yaklaşık yarısını sunuyor, bunların çoğunluğu Upsala Üniversitesi Kitaplığı'nda bulunan beş albümden derlenirken; diğerleri Stockholm Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi ve özel koleksiyonlardan seçildi... Her resme belgesel ve sanatsal değerini vurgulayan açıklayıcı yorumlar eşlik ediyor.
İlk kez sunulan Osmanlı İmparatorluğunun neredeyse iki yüz yıllık resimleriyle; okurlar "Bir Zamanlar Türkiye"nin görüntülerini canlandırma şansına kavuşuyorlar. (Tanıtım Yazısından)
Share
Ask a question
Ask a question
Mevlana Celaleddin Rumi. 99 Şiir 99 Resim. ERGİN İNAN tarafından imzalı. nüsha. Hazırlayan: Talat Halman Kitap tasarımı: Erkal Yavi
Sınırlı basım. İstanbul: İKSV, Mas Matbaacılık, 2007. [3], [99] s. (3 sayfa Talat Halman’ın önsözü) (Resimli) ve 99 tam sayfa renkli trikromi levha. 40 x 31,5 cm. (folio) 300 sınırlı basımın 16 numaralı nüshası.Sanatçı tarafından imzalı. Nadir.Yayıncısının kendi bez cildinde. İyi durumda. Koleksiyonluk nüsha.
Share
Ask a question
Ask a question