Nadir Eserler Müzayedemize 17.10.2022 saat 20:30'a kadar internet sitemizden pey verebilirsiniz. 20:31 itibariyle Canlı Müzayede başlayacaktır.
Müzayedemizde uygulanan komisyon oranı %15, KDV oranı ise %18'dir. Ödeme süresi müzayede bitiminden sonra 7 iş günüdür LÜTFEN ÖDEME SÜRESİNİ GÖZÖNÜNDE BULUNDURARAK PEY VERİNİZ.
Müzayedemizde beğenilerinize sunulan eserlerin, konularında uzman danışmanlarımız tarafından ekspertizi yapılmakta ayrıca, 2863 sayılı "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu"na göre T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Müze uzmanlar (Topkapı Sarayı Müzesi, İstanbul Türbeler Müzesi, Ayasofya Müzesi, Türk İslam Eserleri Müzesi) tarafından kontrol edilerek onaylanmaktadır.
Muhteşem Cildinde - Avusturyalı şair ve yazar Richard Kralik (1852 - 1934) tarafından kaleme alınan ve Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın Viyana Kuşatması'nı konu alan dramatik tiyatro eseri...
Die Türken Von Wien (Viyana Önünde Türkler): Ein Festspiel, RICHARD von KRALIK, Viyana: Verlag Von Carl Konegen, 1883, 167 sayfa. 11x16 cm. Üzeri yaldız desenli, iç kapakları ipek, sayfa kenarları altın yaldızlı, dekoratif, çok şık ve temiz tümüyle deri cildinde.
A Guide to Constantinople, DEMETRIUS COUFOPOULOS, Adam and Charles Black.
A Guide to Constantinople, DEMETRIUS COUFOPOULOS, Adam and Charles Black, London, 1899, [4], 191, [18] s, 4 harita (bir tanesi arka cep içinde, 3ü katlanır renkli), 17x11,5 cm., dekoratif cildinde. Bu eserde İstanbul topoğrafik ve tarihsel açıdan anlatılmış, seyyahlara İstanbul’da ziyaret edebilecekleri yerler hakkında bilgiler verilmiştir.
Osmanlı-Alman ittifakı
Adler, Doppelaar und Halbmond, Deutschland, Österreich-Ungarn, Bulgarien und Türkei, Der Verbündeten Siegeszug durch Balkan und Orient. in Kriegerischer, Wirtschaftlicher und Politischer Bedeutung, Ernst Wiesener, Hamburg: Hansa-Verlag, [c 1916]. 320 s., metin içinde yüzlerce fotoğraf, 27 x 20.5 cm, karton cildinde. I. Dünya Savaşı’nda aynı saflarda çarpışan Almanya, Avusturya-Macaristan, Bulgaristan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun Balkan ve Doğu Sorunu konusundaki askeri, ekonomik ve siyasi işbirliğinin önemini belgesel fotoğraflarla ve belgelerle ortaya koyan önemli bir kaynaktır.
1915 Çanakkale Savaşı
The Anzac Book, written and illustrated in Gallipoli by Men of Anzac, Cassell and Company, London, New York, Toronto and Melbourne, 1916. xv, 169 s, metin içinde birçok resim, metin dışında birçok levhada bazıları renkli resimler, 28.5 x 22 cm, bez cildinde. Anzak askerlerinin kendi kaleminden Çanakkale anıları… Cephedeki askerlerin savaş devam ederken yazdıkları mektup, anekdot, hikâye, şiir ve hatıralar, çizdikleri resim ve karikatürler, fotoğraflar, savaşın gidişatı ve cephelerden haberler. I. Dünya Savaşı’nın en önemli siper yayını sayılan bu kitap, piyasaya verilmesinden hemen sonra bestseller (en çok satanlar) listesine girmişti. Resim, hikaye, karikatür ve şiirlerden oluşan kitabın muheviyatını birarya getirmek için yürütülen çalışmalar, cephenin tam ortasında her türlü zorluğu ve ağır kış şartlarını yaşayan askerleri Noel ve yılbaşı havasına sokacak bir nevi moral kaynağı olmuştu.
Osmanlıca Çok iyi Durumda Sultan 2. Abdülhamid Dönemi Tarihi
Abdülhâmid-i Sânî ve Devr-i Saltanatı Hayat-ı Siyasiyesi ve Husûsiyesi: Ahmed Refik, İstanbul 1327(rumi) 1911(miladi) Matbaa-i Hayriye, (2. Cilt), 1204, (3. Cilt), 1204, Resimli
İçeriğindeki çekincelerden dolayı baskı yeri İstanbul olarak gösterilmiş bir eser.
Le cousin de Mahomet, Nicolus Fromaget, [Liège], Constantinople 1786, 2 cilt; [2]-129 ; [2]-154 s., tümüyle deri ciltlerin sırtı haliyle. 12,5 cm.
Le Cousin de Mahomet adıyla yapılan bu eser hayal mahsulu bir romandır. Roman, bir Fransız gencinin 18. yüzyıl Türkiye’sindeki aşk maceralarını konu etmektedir. Roman, Casanova’nın anıları tarzındadır ve Voltaire’in Doğu Öyküleri için ilham kaynağı olmuştur. Fromaget, 18. yüzyıl Türkiye’sinin güzel kadınlarını ve kaçamaklarını erotik bir üslupla anlatır. Çağın egzotizmine kapılarak haremağaları, odalıklar ve aşk üzerine kurduğu bu roman o dönemin Türkiye’sinin cinsel yaşamını kimi zaman gerçek, kimi zaman abartılı, kimi zaman da gülünç yönleriyle ele almakta ve hoş bir üslupla anlatmaktadır.
Oldukça Nadir bir Denizcilik Süreli Yayını
Mecmua-İ Fünun-u Bahriye. 1309, 506 sayfa, planşlar, bir kaçı haliyle, 6 sayı bir arada, Osmanlı Devlet armalı, sırtı deri cildinde
Osmanlı tarihi ve kültürünü yansıtan en önemli koleksiyonlardan biri
Sotheby's - "The Ottoman World, The Library Of Şefik E. Atabey" Müzayede Kataloğu - 3 Cilt, 246, 238, 234 s., renkli resimli. 27x21 cm.
2002 yılında Sotheby’s Müzayede Evi tarafından Londra’da gerçekleştirilen ve üç gün süren, yaklaşık iki buçuk milyon sterline satılan Şefik Eşref Atabey Kitap Koleksiyonu’nun beğeniye sunulduğu 1629 adet eserden oluşan renkli basım tam set. Türkiye’den Kültür Bakanlığı’nın ve birkaç tanınmış koleksiyonerin de katıldığı müzayedenin sadece nadiratı ve niceliği değil eserlerin açıklamasının da olması bu katalogu Türkler üzerine yazılmış eserler konusunda güvenilir bir başvuru kaynağı yapmakta. Uzun yıllar çeşitli ülkelerde satışa sunulan eserleri muhdeviyat ve kondisyon açısından en iyilerini bir araya getirerek bilgi, emek ve önemli bir zamanını harcamış olan Şefik Atabey, 90lı yılların sonunda koleksiyonunu Türkiye’de değerlendirmek istemiş olsa da maalesef hem bilgi-görgü hem de maddiyatı bir arada olan bir alıcı bulamadığından, zaten yurtdışında bulundurduğu eserlerini Londra’da değerlendirmiştir.
Osmanlı tarihi ve kültürünü yansıtan en önemli koleksiyonlardan biri
Sotheby's “The Library of Henry M. Blackmer II - London 1989, 636 s., indeks, 28x22 cm. ciltli.
Türklerle ilgili 1515 eserin açıklamalarının ve estimasyon fiyatlarının bulunduğu müzayede katalogundaki eserler Şefik Atabey Koleksiyonu katalogu ile beraber her kitap, gravür ve harita koleksiyoncusu için olmazsa olmaz referans kitaplardır. Bugün Dünyada bölgemizle ilgili kitap açıklaması yazılırken, tüm müzayede katalogları ve listelerde ve dahi bazı bibliyografyalarda bu iki katalogdaki sıra numarası belirtilmektedir. (Ör: Atbey; 1112, Blackmer, 17 gibi.)
Büyük Ebat Şık Cildinde
Les Phéniciens et l' Odyssée, Victor Bérard, Paris: Armand Colin, 1902 -1903, 2 cilt, vii, 591 - vii,628, [1], metin içinde birçok harita ve resim, 1 katlanır harita, sırtı deri döneminin şık ciltlerinde, 28x20 cm.
Victor Bérard (1864-1931) l'École Française d'Athènes (1887-1890) üyesi olduğu için Osmanlı İmparatorluğu'na sık seyahatler yapmıştı.
Eski Akdeniz coğrafyasına odaklanan bilimsel çalışmalarının yanı sıra, yaşamı boyunca, Osmanlı İmparatorluğu'nun gelişimi, Alman ve İngiliz dış politikası gibi sık sık yayınladığı güncel siyasi konulara da yoğun ilgi gösterdi. Klasik filoloji tarihindeki önemi, çoğunlukla Odyssey üzerine yaptığı ve Fransız düzyazısına çevirdiği ve kapsamlı bir şekilde analiz ettiği araştırmasından gelir. Heinrich Schliemann'ın yaklaşımından esinlenen B., Homeros'un eserini salt kurgu olarak değil, Fenikelilerin deniz yollarının ve Akdeniz dünyasının coğrafi bilgilerinin Odysseus'un yolculukları aracılığıyla oldukça kesin bir tasviri olarak gördü. Teorisini kanıtlamayı umarak Odysseus'un rotasını kendi iki yolculuğuna ekledi, yolculuğunu fotoğraflar ve metinlerle ayrıntılı olarak belgeledi. Genel olarak, çalışmaları modern arkeoloji ve filoloji perspektifi ötesinde olarak kabul edilerek antik dünyadan büyülenmiş bir zekaya tanıklık eder.
Osmanlı Başkenti İstanbul, Mustafa Cezar, Ekav Eğitim Kültür ve Araştırma Vakfı, 2002, 632 s., ciltli, şömizli, 32x24 cm. Tanıtımdan: Günümüzde İstanbul’un ahşap konut mimarisi tamamen denecek kadar yok olduğu gibi, çıkmaz sokaklar genellikle çıkar sokağa dönüşmüş, daracık yollar da çoğunlukla genişletilmiştir. Değişen İstanbul’da eskiyi yansıtan canlı şahitler, ancak uzun ömürlü kalıcı yapılardan oluştuğuna göre, dinsel-kültürel külliyelerle önemli yapı grupları ve çevre merkezlerinin havadan çekilmiş fotoğraflarının kitaba konması, eski dokunun gözlerde canlanmasına yardımcı olabilecekti. Bunun için, şehir dokusunu belirlemede tayin edici role görsel malzeme oluşturan bu hava fotoğrafları, kuşkusuz, eski İstanbul ile günümüz İstanbul’unu birbirine bağlayan güçlü bağlar yerine geçecek, bu fotoğraflarla, tarihsel İstanbul’la günümüz İstanbul’u aynı ayna içinde seyredilecektir.
İzmir'in İşgal Dönemi Fotoğrafları
SMYRNI / ΣΜΎΡΝΗ, Smyrna, Kozmopolit Bir Şehrin Değişimi 1900-1922: Iliou Maria Skinothetis / Ηλιού Μαρία Σκηνοθέτις, 2012, 141 s., 27x24 cm.
Resim Koleksiyonerleri için kaynak kitap
Başlangıçtan Bugüne Çağdaş Türk Resim Sanatı Tarihi, 4 Cilt, Kaya Özsezgin - Mustafa Aslıer - Nurullah Berk - Adnan Turani - Günsel Renda -Turan Erol, Tiglat Matbacılk, 1989, 174, 228, 176, 184 s., şömizli sert kapak. Dört ciltten oluşan bu kitap dizisi çağdaş Türk resim sanatının evrimini, kaynaklardan başlayarak son eğilimlere kadar tanıtmak amacıyla hazırlanmıştır. Kitabın bölümlerinin her biri memleketimizin uzman yazarları tarafından ve Suud Kemal Yetkin yönetiminde kaleme alınmıştır.
Günsel Renda tarafından kaleme alınan birinci cildin ilk bölümü, Türk minyatüründe batılılaşma eğilimlerini ve minyatürden batı resmine geçiş evresini ele almaktadır. 19 yüzyıl Türk ressamlarını ele alan ikinci bölüm ise, ressamlığı kadar yazarlığı ve eleştirmenliği ile de tanınan Turan Erol tarafından yazılmıştır.
İkinci cilt de iki bölümden oluşmaktadır. 20. yüzyıl başlarından 1940'lara kadar süren dönemdeki Türk resmini konu edinen birinci bölümü, tanınmış ressam ve yazar Nurullah Berk kaleme almıştır. Soyut resimleri ile tanınmış sanatçı Adnan Turani'nin bir çalışması olan ikinci bölüm ise Türk resminde soyut eğilimleri incelemektedir.
Kaya Özsezgin tarafından hazırlanan üçüncü cilt ve Kaya Özsezgin ile Mustafa Aslıer'in ortak çalışmaları olan dördüncü cilt ise 1940'lardan 1980'lere kadar Türk resminin gelişimini ele almaktadır.
Beyoğlu, Pera, Galata'dan Renkli Sosyal Yaşamın Tarihi
Bertrand Bareilles, Constantinople. Ses Cités Franques et Levantines (Péra - Galata - Banlieue), Bossard, Paris, 1918. 405 s., metin dışında 1 planş, 1 harita, metin içinde 32 resim, 23x14 cm., yeni cildinde. Birçok farklı dilin konuşulduğu, aynı tiyatro temsilinin farklı dillerde sahnelendiği Péra’dan, kentin para ve ticaret nabzının attığı Galata’ya, 1908’den sonra Cote d’Azur stili bir kumarhane kurulması planlanan Ayestafanos’tan o sırada Boğaziçi’nde küçük bir köy olan, ama yine de kamu parkıyla farklı bir yere sahip olan Bebek’e, çeşitli milletlerin bir arada yaşadığı büyük, karma bir köy olan Ortaköy’den kaplıcalarıyla Yalova’ya, kayık gezintileri ve flörtleriyle Göksu’ya İstanbul’un çeşitli semtleri... Bekçisinden tulumbacısına, hamalından muhtarına, alafranga gece eğlenceleri düzenleyen Péralı zengin sarraftan, alaturka kıyafetinden vazgeçmek istemeyen mütevazı Levantene, falcı Kokona Elenko’dan II. Abdülhamid’in muskacısı Ebulhüda’ya kadar, çeşit çeşit İstanbul tiplemesi... İstanbul’un eşsiz panoramasının 19. yüzyıl sonundaki hali, Yalova, Adalar, banliyöler, Boğaziçi’nden manzaralar, kentin iklimi, ışığı ve kelimelerle tarifi zor sümbülî havası... Farklı milletlerin, Rumların, Ermenilerin, Yahudilerin yaşamları, inançları, bayramları, karnavalları, umutları, korkuları... Bertrand Bareilles’in yaşanmış olayların canlılığını, anekdotların sevimli sürükleyiciliğini, kent panoramasını betimlemekteki ustalığı iç içe geçiren anlatımı bizi 19. yüzyıl sonu 20. yüzyıl başı İstanbul’unda bir geziye çıkarıyor.
“İstanbul iki dünyanın sınırındadır.”
Itinéraire De Paris A Jérusalem: Précédé De Notes Sur La Grèce Et Suivi Des Voyages En Italie Et En France, François-René de Chateaubriand, Paris Didot 1852, 2 cilt; 376, 1 - 419, 1 s., sırtı ve köşeleri deri cildinde. Fransız yazar, politikacı ve diplomat olan François-René de Chateaubriand (1768 –1848), Fransız edebiyatında Romantizm'in kurucusu kabul edilir. Ancak politik düşünceleri ve eylemleri pek çok çelişkiler içerir. Doğayı betimleme ve duyguları anlatma şekli hem Fransa'da hem de Fransa dışında neslinin romantik yazarlarına örnek olmasına sebep olmuştur. Örneğin, Lord Byron René'den çok etkilenmişti. Genç Victor Hugo ise bir deftere "Chateaubriand Olmak ve Olmamak" isimli bir yazı yazmıştı. Düşmanları dahi yazarın etkisini reddedemedi. Politik sebeplerden ötürü yazardan hoşlanmayan Stendhal bile De l'amour isimli kitabında Chateaubriand'ın psikolojik analizlerini kullandı. Chateaubriand politik ve edebi kariyeri bir arada yürüten ilk Fransızdı ve kendisinden sonra gelen Lamartine, Victor Hugo, André Malraux gibi isimlere örnek oldu.
Epik bir eser olan ve Roma İmparatorluğu dönemindeki ilk Hıristiyanlara yapılan eziyetleri anlatacağı Les Martyrs isimli kitabı için araştırma yapmak üzere 1806 yılında Yunanistan, Mısır, İspanya, Filistin ve Anadolu'yu ziyaret etti.
Müzayedeye sunulan Itinéraire de Paris à Jérusalem isimli kitabında Yazar’ın bu seyahatteki notları yayınlandı. İstanbul'a ilişkin betimlemelerini şehirden çok İslam'a saldırarak dile getiren Chateaubriand, Doğu'ya bakışını bütünüyle eskiye çevirmiştir. Chateaubriand'ın Doğu'ya yaklaşımında, ne Volney'de olduğu gibi 18. yüzyılın Doğu'yu anlama çabalarına, ne de Lamartine ve Hugo'da olduğu gibi 19. yüzyılın romantik Doğu mitine yer yoktur. İstanbul'a uğrar fakat sadece 6 saat gibi bir süre kalır. O esnada gördüğü şeyleri tıpkı romanlarındaki betimlemeleri gibi en ince ayrıntı ve duyguların zenginleştirdiği cümlelerle kaydeder. Giderken İstanbul'dan hemen ayrıldığına mutlu olduğunu söyler ama İstanbul'da kaldığı saatler boyunca şehre neredeyse hayran olur.
Chez les Grecs de Turquie, Smyrne, Lesbos, Lemnos, Thasos, le mont Athos, les côtes d'Ionie, de Thrace et de Macédoine, en Thessalie, Autour de la Mer Egée, Louis Auguste Alphonse de Launay, Paris, Édouard Cornély, [1897], xvii, 236 s., Fransız jeolog Louis Auguste Alphonse de Launay'ın 1887 ve 1894'te birkaç ay boyunca Ege Denizi kıyıları boyunca ve Türk adalarında yaptığı seyahat anıları. L., Moulins'de maden mühendisi olarak ve aynı zamanda 1931'den itibaren direktör olduğu 'Service de la Carte géologique de France'da çalıştı. 1889'da École supérieure des mines de Paris'te uygulamalı jeoloji profesörü olarak atandı ve orada 46 yıl öğretmenlik yaptı. En önemli eserleri, cevher yataklarının jeolojisi, kristal kayaların mineralojisi ve Avrupa, Asya ve Afrika'nın mineral ve termal kaynakları ile ilgilidir.
Bir Prensesin Milli Mücadele Sırasında Ankara’dan Mektupları
Lettres d'Angora la Sainte, Avril-Juin 1921 [Princesse] Kadria Hussein, Impr. Editrice "Italia, Rome, 1921, vii, 267 s., metin harici ressam Pisani'nin 10 tablosu. ; 21x17 cm.
Osmanlının son, Cumhuriyetin ilk dönemlerinde yaşayan, gazeteci ve yazar Mısır Hidiv soyunun son prenseslerinden olan Kadriye Hüseyin (1888-1955), Kahire’de doğmuş, hayatı Mısır’da geçmekle beraber 16 Nisan 1921-24 Mayıs 1921 tarihleri arasında Atatürk’ün konuğu olarak gelerek 1930’a kadar İstanbul’da Huber Köşkü’nde yaşamış, kültürel faaliyetlerde bulunmuştur. Lettres D’angora La Sainte adıyla, Tahkik Komisyonu’nun raporunu, Yunan mezalimini ve Türk bağımsızlık mücadelesini Avrupa ülkelerine anlatmak için gözlem ve izlenimlerini Mektuplar-Notlar şeklinde düzenleyerek Fransızca olarak yayınlamıştır. (1921). Bu kitap, Atatürk’ün isteğiyle 1922 yılında Cemile Necmeddin Sahir Sılan tarafından Türkçeye çevrilmiştir.
İzmirli İtalyan ressam Vittorio Pisani’nin (1899-1974) tablolarının eşlik etmiş olduğu anı-mektup türü eseri, Mukaddes Ankara’dan Mektuplar Milli Mücadele’nin erken dönemini ve Cumhuriyet öncesi Ankara’sını işlemiştir.
Ünlü Prusyalı komutanın Çanakkale Savaşı hatıraları…
Cinq Ans de Turquie, [Otto] Liman von Sanders, Payot, Paris, 1923. 378, [6] s, metin içinde haritalar, 21 x 13.5 cm, cildinde, cilt haliyle. Bu kitap yakın tarihimizin en önemli dönemlerinden birini (1913-1918) çok ilginç yönleriyle anlatmaktadır. Kitabın kapsadığı olaylar bir büyük bozgundan, Balkan Savaşı’nın sonundan başlar, büyük bir çöküşle, 1. Dünya Savaşı yenilgisiyle son bulur. Liman von Sanders, Türkiye’ye askeri bir görevle geldiği halde çöken imparatorluğun iç ve dış politikasını ilgilendiren pek çok olaya da şahit olmuştur. Sultan Reşat’ı, Sultan Vahideddin’i, Sadrazam Sait Halim Paşa’yı, Talat Paşa’yı ve Enver Paşa’yı yakından tanıma fırsatını bulmuş, Mustafa Kemal Paşa ile cephelerde silah arkadaşlığı yapmıştır. Otto Liman von Sanders (1855-1929) 1911’de generalliğe yükseldi. 1. Dünya Savaşı yaklaşırken, Osmanlı İmparatorluğu’nun askeri liderleri ateş hattında sağ kalabilmenin çarelerini arıyordu. Liman von Sanders Osmanlı ordusunda yenilik yapmak için Almanya’dan talep edilen kurulun başkanı olarak 14 Aralık 1913’te İstanbul’a geldi. Önce, Ağustos 1914’te I. Kolordu komutanı oldu. 1914’e kadar Osmanlı ordusunda bazı reform çalışmaları yaptı. Almanya ile yapılan anlaşma gereğince mareşallik rütbesine yükseltilen Sanders, Mart 1915’te de Çanakkale’de V. Ordu komutanı oldu. Bu atanma ile Çanakkale’deki tüm idari yetkiyi eline alan von Sanders, düşmanın çıkarma yapacağı noktaları tahminde yanıldı ve yaklaşık dokuz ay süren bu savaşlarda komutanlık görevini sürdürdü. 1917-1918 yıllarında bu kez Filistin Cephesi’nde IV., VII. ve VIII. ordulardan oluşan Yıldırım Orduları Grubu komutanlığına getirilen Liman Von Sanders, İngiliz generali Allenby’nin saldırılarına karşı koyamadı. Eylül 1918’de Filistin Cephesi yarılınca kuvvetlerini Halep’e kadar çekti. Bundan sonra Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığı’nı Mustafa Kemal yürüttü. Mondros Mütarekesi’nden sonra bir süre İstanbul’da gözaltında tutuldu. Alman askerlerinin geri gönderilmesi çalışmalarını üstlendi ve daha sonra kendisi de Almanya’ya döndü. Son yıllarını anılarını yazarak geçirdi. Orijinali Almanca olan bu kitabın birçok Türkçe baskısı yapılmıştır.
Beyoğlu ve İstanbul için kaynak eser. - Yazarı Said Naum Duhani'den ithaflı ve imzalı
Vieilles Gens, Vieilles Demeures, Topographie Sociale de BEYOGLU au XIXe Siècle, Said Naum-DUHANI, İstanbul, 1947, 150 s., 17x13 cm., karton üzerine yapıştırılmış cildinde. Osmanlı devrinin son safhasında Beyoğlu binalarını ve insanlarını çok iyi tanıyan ve bu bilgisini değerli küçük iki kitabı ile yeni nesillere aktaran Said Naum-Duhanî'nin eseri.
Bir turistin Galata'ya ayak basmasından ülkesine döneceği güne kadar karşılaştığı her şey...
Le Mal d’Orient (Mœurs Turques), Kesnin-Bey [Eugene-Jacques Chesnel], C. Marpon, & E. Flammarion, Paris, tarihsiz [c 1888]. vii, 373, [2] s, 18 x 12 cm, sırtı bez kapakları karton cildinde. Sırtı deri cildinde. Eugène Chesnel veya Türkiye'de tanındığı ismi ile Kesnin Bey bu ilginç eserinde İstanbul ve Türkiye’nin her açıdan cesur bir eleştirisini yapmaktadır. Kitabın bir arşiv belgesindeki kayda göre bastırılmaması için alınabilecek önlemlerin sefaretçe araştırılması istendiği biliniyor. Eleştiriler bir turistin Galata'ya ayak basmasından ülkesine döneceği güne kadar karşılaştığı terslikler, çok evlilik, boşanma, içki, Türk köylüsü ve memuru, geçim sıkıntısı, atamalarda düzensizlikler, İstanbul'daki etnik yapı, ordu hizmetindeki Alman paşalar, Alman etkinlikleri, Beyoğlu hayatı, buradaki tiyatrolar, basın ve kitaplar üzerine uygulanan sansüre varıncaya kadar uzanıyor. Gayet sivri ve alaycı bir dilin hüküm sürdüğü metinde, çöküş dönemindeki İmparatorluğun tüm olumsuzlukları mübalağalı ve eleştirel bir üslupla ancak gerçeklerden uzaklaşmadan ortaya koyuluyor. Hasta Adam’ın her yerde dile getirildiğini ancak hastalığın gerçek nedenlerini kimsenin ortaya koyamadığını söyleyen Chesnel, kitabını hastalığın nedenlerini belirleme gayesiyle yazdığını belirtiyor. Ülkenin kurumları ve sistemlerinde çürüme ve kargaşanın, insanlarında da sosyal ve ahlaki çöküntünün hüküm sürdüğünü gayet iç karartıcı bir üslupla vurgularken adeta otuz yıl sonra dağılacak koca bir imparatorluğun öngörüsünü yapıyor. Chesnel’e göre Péra öncelikle marjinalliğin mekânıydı. Péra’nın sakinleri arasında gözden düşmüş ailelerin çocukları, siyasi mülteciler, papazlıktan çıkartılan din görevlileri, asker kaçakları, iflas etmiş tüccarlar, maceracılar bulunuyordu. Péra neredeyse bir “ıslahevi kolonisi” işlevini görmekteydi. Blackmer 910
Yahudi Seyyahlar - Seyahatin Hazinesi
Jewish Travellers, Judah David Eisenstein, Elkan Nathan Adler, London, G. Routledge & Sons, Ltd., 1930xxiv, 391 s., metin harici 8 resim. 22,5 cm., orijinal cildinde. İlk olarak 1930'da yayınlandı. Yahudi gezginler, tarihin büyük dramasında önemli karakterlerdir. Göçebe ve yerleşimci, kaçak ve fatih, sürgün ve sömürgeci, tüccar ve bilgin olarak seyahatler yapıldı. Zorunlu olarak iki dil bilen ve dolayısıyla birçok dilin hakim olan gezginler ideal bir tüccar ve tercümandı. J D Eisenstein'ın Yahudi gezginlerin 24 İbranice metnine dayanan bu kitabı, dokuzuncu yüzyılla başlıyor ve 18. Yüzyıla kadar uzanıyor.. Metinler ve notlar büyük ölçüde J.D. Eisenstein'ın 24 İbranice metinden oluşan Ozar Massaoth'undan ("Seyahatin Hazinesi") tercüme edilmiştir.
Harpten Mütareke Yıllarına Fransız Subayın Selanik ve İstanbul'da Yahudiler ve Azınlıklar üzerine gözlemleri.
De Salonique a Constantinople. Souvenirs de la Division Navale d’Orient (1916-1919), R[ené] Dufour de la Thuillerie, Paris: J. de Gigord, tarihsiz [1919]. 187, [2] s., metin içinde 13 resim, 21,5x14 cm, kağıt kapağı içinde korunarak yapılmış cildinde. René Dufour de La Thuillerie (1874-1943) Fransız donanmasında subaydı. Bu eser, I. Dünya Savaşı’nda Fransız Deniz Kuvvetleri’nde görev yapmış olan Thuillerie’nin 1916-1919 yılları arasında tuttuğu notlardan oluşan hatıratıdır. Yazar notlarında Selanik’teki sosyal yaşam ve Yahudiler, 18-19 Ağustos 1917 yangını hakkında bilgiler verir ve Makedonya ve Yunanistan’daki etnik yapıyla ilgili gözlemlerini aktarır. Osmanlı Devleti’nin teslim olmasıyla birlikte gemileri İstanbul’a demirleyen Thuillerie, mütareke İstanbul’unda gördüklerini, şehirdeki Müslüman ve gayrimüslim halkı, Fransızların prestijini, şehrin resmî teslim merasimini, o kış yağan karı ve sokakta şahit olduğu olayları kaleme almıştır.
Le Jardin parfumé du cheikh Nefzaoui, manuel d'érotologie arabe (XVIe siècle). Traduction revue et corrigée. Réimpression conforme à l'édition publiée en 1886 par Isidore Liseux, Moḥammad al Nafzaoui, Paris: G. Anquetil, 1927, 322 s. Haliyle, 25 cm.
Hicri 925 yılında (16. yüzyılın başları), Tunus Beyi tarafından ölüme mahkûm edilen Tunus'un güneyindeki Nefzaoua'nın yerlisi olan Şeyh Muhammed Nefzaoui, efsaneye göre yazdığı eser ile hayatını kurtarır. Hükümdarın yorgun hislerini, erotizmin gizemlerine ittiği eserinde canlandırır . Arrawdh al âir fî nuyhatil khâtir, Fransızca Parfümlü Bahçe, hem erkekleri hem de kadınları hedef alır; erotizmin aşkı yücelttiği, büyü amaçlı kullanılan fiilin yanında farmakopenin de önemli bir yer tuttuğu atalardan kalma bir bilgiye dayanır. Bizi koku ve dokunsal duyumlar, hayal gücü ve maneviyattan oluşan eğlenceli bir bahçeyle tanıştıran zarif ve lezzetli bir dilde yazılmış olan Le Jardin parfumé, otantik bir İslami gelenekte erotik edebiyatın en önemli klasiğini temsil ediyor. Bu basım, 1886'da Isidore Lisieux tarafından yayınlanan Fransızca çeviriden oluşturulmuştur.
1868 İzmir Baskısı - Konusu, yazarı ve matbaası bakımından ‘fevkaladenin de fevkinde’ bir İzmir kitabı
Constantin Iconomos, Etude sur Smyrne. Traduit du Grec par Bonaventure F. Slaars et des notes nombreuses, étendues et variéee qui la complètent ou Smyrne - ses origines les plus reculées - ses diverses situations - son fleuve Mélès - ses monuments anciens - ses ruines sur le Pagus - ses médailles - son histoire - ses tremblements de terre - ses environs - etc. - etc. - etc., Imp. B. Tatikian, Smyrne, 1868. iii, [3], 152 s, Bonaventure F. Slaars’dan imzalı, 25 x 16 cm, sırtı deri orijinal cildinde. İzmir doğumlu bir hukukçu olan Bonaventure F. Slaars, uzun süre İzmir hakkında teferruatlı bir kitabın noksanlığını duymuş, sonra 1817 yılında Viyana’da yayımlanan “Savant Hermès” adlı bir dergide Iconomos’un çalışmasına rastlamış ve bunu 1831 Malta baskısı nüshasıyla karşılaştırarak tercüme etmiştir. Orijinal metindeki yanlışlıkları düzelten, eksiklikleri tamamlayan Slaars, deyim yerindeyse, eseri notlarla birlikte yeniden yaratmıştır. Kitabın “İzmir Hakkında Tetkikat” başlığını taşıyan Türkçe tercümesi 1932 yılında İzmir ve Havalisi Asarıatika Muhipleri Cemiyeti tarafından yayınlanmıştır. Uzun altbaşlıktan da anlaşıldığı gibi, eserde İzmir hakkında son derece önemli bilgilere yer verilmektedir.
1918-74 İstanbul'da Rum Azınlıklar ve Türk - Yunan İlişkileri.
The Greek Minority of Istanbul and Greek-Turkish Relations 1918-1974. Alexis Alexandris, Athens, Center for Asia Minor Studies, 1983. 391 s. 25x18 cm. resimli
Süslü cildi ve suluboya resimleri ile dikkat çeken bir İstanbul kitabı
Alexander van MILLINGEN, Constantinople. Resimleyen, Warwick Goble, A.&C. Black, London, MCMVI [1906]. ix, 282, 8 s, 63 suluboya resim, 1 katlanır İstanbul haritası, 22.5 x 15.5 cm, desenli bez cildinde. Constantinople, Alexander van Millingen’in diğer çalışmalarına oranla popüler niteliği ve görselliği ön plana çıkaran İstanbul kitaplarının çok başarılı bir örneğidir. A. & C. Black Yayınevi’nin resimli dünya şehirleri dizisi için tasarlanan bu eser, bir yazar ile bir ressamı Dünya kültür tarihine damgasını vurmuş bir şehrin gündelik hayatı içinde buluşturmayı amaçlamaktadır. 19. yüzyılın sonunda bu tür şehir kitaplarında gravürün yerini fotoğraf alsa da, aynı kaynaktan çıkan fotoğraflar ve birbirinin tekrarı metinlerle sıkıcı olmaktan öteye geçemeyen seyahat kitaplarının düştüğü hataya düşmemiş, yayınevinin özgün projesi, Millingen’in metni ile Warwick Goble’in suluboya resimleri ile her zaman aranan ve beğenilen bir İstanbul kitabı basılmıştır. Millingen, 13 bölümden oluşan kitabın ilk 3 bölümünü şehrin Bizans dönemi tarihine ayırır. Sonraki 3 bölüm tamamiyle kara ve deniz surlarına ayrılmış ve bu savunma yapıları boyunca uzanan kapılar, askeri binalar, Bizans saraylarına ait kalıntılar incelenmiştir. Millingen kitabın 7. ve 9. bölümleri arasında Bizans kiliselerini inceler ve burada ele aldığı dini yapılar 1912’de yayınlanacak Byzantine Churches in Constantinople. their History and Architecture kitabın temelini oluşturur. 10.bölüm, Osmanlı İstanbul’uüzerine genel bir değerlendirme niteliğini taşımaktadır. Bu bölümde ağırlık noktası şehrin 19. yüzyıl sonunda kabuk değiştiren gündelik hayatıdır.Ahşap evler, sokaklar,kahvehaneler,giyim- kuşam,gelenekler ve farklı kültürlere mensup insanlar modernleşmenin yarattığı değişim sürecinde hayatının önemli bir kısmını İstanbul’da geçirmiş olan Millingen’in titiz gözlemleriyle anlatılır. 11. bölüm, şehrin nüfusunu oluşturan dinsel mozaiğe ayrılmıştır. İstanbul’da temsil edilen farklı inanç biçimleri, Ramazan ayına özgü gelenekler mezarlık ve türbe ziyaretleri, tekkeler ve dervişler, Rufai ve Mevlevi ayinleri, Hristiyan halkın, özellikle Protestan mezhebine mensup nüfusun gündelik hayatı modernleşme öncesi dönemle karşılaştırılarak yansıtılır. 12. bölüm değişim sürecindeki kadının toplumsal hayata katılış biçimlerini ele alır ve kitap bir “epilogu” ile son bulur. Millingen, Constantinople’da tarihsel topografyadan sosyal tarihe uzanan geniş bir konu yelpazesi içinde koca bir imparatorluğa başkentlik etmiş bir şehre hakettiği önemi vermiş, kendisinin de katıldığı bu zevkli kültür yolculuğu çağdaş bir şehir efsanesi yaratarak tamamlamıştır.
Milli Mücadele Propaganda Afişi
“YADİGAR-I ZAFER” Renkli taşbaskı. Halife Abdülmecit Efendi en üstte sağında Mustafa Kemal Atatürk, solunda Fevzi Çakmak ve Rauf Orbay ve diğer Milli Mücadele kadrosunun olduğu, 1924 Hilafet kaldırılmadan önce üretilerek, halkı motive etmek üzere kahvelere, salonlara dağıtılmış afiş.
Çerçevesiz ebat: 80 X 55 cm
Çerçeveli ebat: 94x70 cm.
Milli Mücadele Propaganda Afişi
“İZMİR'E GİRİŞ” Renkli taşbaskı, "Şanlı Süvarilerimizin İzmirimize duhülü"
Ölçüleri: 39x56 cm.
300 adet basılan eserin 291 no'lu numerite nüshası
Contribution à l'étude du blason en Orient... Yacoub Artin Pacha, B. Quaritch, Londres, 1902, xv, 244 s., bir kısmı renkli kromolitho birçok metin harici resim, levha; 24 cm. dekoratif orijinal cildinde. Ermeni asıllı Yakub Artin Paşa (1842 - 1919) Mısır’da görevli bir eğitimcidir. Günlük bir gazetede yazıldığı üzere halkın bir kısmının gayrimüslim birisinin Osmanlı eğitim kurumunda üst düzey görevde olmasından dolayı öfke yarattığı belirtilmekte idi.
Genelde gravürleri eksik bulunabilen eserin tam ve kusursuz nüshası
[Elizabeth Craven], Voyage de Milady Craven a Constantinople par la Crimée en 1786, traduit de l’Anglois par M. Guedon de Berchère…, Et se trouve, Chez Maradan, A Londres, A Paris, 1789, 443 sayfa, 6 katlanır gravür, 1 katlanır harita, 19,5 cm, tümüyle deri cildinde
Elizabeth Craven (1750-1828) İngiliz kadın seyyahtır. kitabın orijinali A Journey through the Crimea to Constantinople (London, 1789) adıyla yayınlanmıştır. Hayatı skandallarla dolu olan Elizabeth Craven kocasından ayrıldıktan sonra İstanbul’da sonlanacak bir dizi seyahat gerçekleştirir. Sonradan evleneceği kişiye yazılan mektuplardan oluşan seyahat notları 1785-1786 arasını kapsar. 1786’da Rusya, Kırım ve İstanbul’a yaptığı yolculuğun izlenimlerini mektup biçiminde kaleme aldı. Bunlar 1789’da A Journey through Crimea to Constantinople in a series of letters from the Right Honourable Elizabeth Lady Craven to his serene Highness the Margrave of Brandenburg Anspach and Bareith written in the year 1786 adıyla 1789’da Londra’da basıldı. Dönemi için epey ilginç bir hayat hikâyesi olan Lady Craven aynı zamanda, Lady Mary Montague ile birlikte İstanbul’u kitaplaştıran ilk kadın gezginlerdendir. Sivastopol’dan gemiye binen Lady Craven 20 Nisan 1786’da İstanbul’a gelerek Fransız Elçisi Choiseul-Gouffier tarafından Fransız elçilik sarayında misafir edilir. Elçi onun için saraydan 75 camiyi ziyaret etmesine izin veren bir emir çıkartır ve Lady tahtırevanla Aya Sofya’yı ve adlarını belirtmediği başka camileri gezer. Fransız Elçiliği’nin penceresinden dürbünle Sarayburnu’nda Yalı Köşkü’ndeki merasimleri seyreder. I. Abdülhamid’in genç görünmek için sakalını siyaha boyadığını yazar. Diğer elçiler ve eşleriyle birlikte döneminin gözde kişilerinden olan Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa’yı ve haremini görmeye gider. İstanbul’da iken kentin olağan olaylarından olan bir yangına da tanık olduğunu yazan Lady Craven 12 Mayıs’ta Ege Adaları’na bir gezi yapmak üzere İstanbul’dan ayrılır, İzmir ve Atina’ya uğradıktan sonra 7 Haziran’da İstanbul’a döner ve bu defa Tarabya’daki Fransız Elçiliği’nde misafir edilir. Oradan Büyükdere ve Belgrad Orman’ına geziler yapan Layd Craven kentten 25 Haziran’da denizyoluyla ayrılıp Varna ve Bükreş üzerinden Viyana’ya döner.
19. yüzyıl Dünya Küre - Globe
"G. Thomas, Paris", Haliyle.
Yükseklik: 31 cm.
Çap: 14 cm.
İstanbul 1930 - Dünya Küre-Globe
YENİ MÜCESSEM KÜRE, Hilmi Kitaphanesi tarafından tercüme ve neşredilmiştir. İstanbul 1930, Columbus-Verlag GmbH Berlin Lichterfelde.
Yükseklik: 50 cm.
Çap: 30 cm.
Sahleplik
Kırmızı Bohem, kapaklı, yaldız süslemeli sahleplik.
Yükseklik: 15 cm.
Çap : 8cm.
Osmanlı Pazarı İçin Yapılmış Seyahat Saati
Osmanlı kadranlı, orijinal deri kutusunda, anahtar ve kullanım kılavuzu mevcut, ''G.C'' inisiyalli, Fransız Seyahat Saati.
Ölçüleri: 11.5 x 6 x 7.5 cm.
Mineli Kırmızı Kavanoz
Mineli, kırmızı renk süslemeli, kapaklı kavanoz.
Yükseklik: 14,5 cm.
Ölçüleri: 7x8 cm.
ALİYE BERGER
İmzalı
Özgün Baskı ''Rumeli Hisarı''
Ölçüleri: 15,5x7,5 cm.
Taşbaskı
Osmanlı ve Avrupa ülkeleri temsilcileri kompozisyon.
Kadife paspartulu çerçevesinde.
Çerçeveli ebat: 53x65 cm.
Kütahya Küp
Kütahya renkleri ile renklendirilmiş, iyi kondisyonda
Kütahya Küp
Yükseklik: 19 cm.
Çap: 16 cm.
Yaldız ve Mine Dekorlu Cam Nargile Şişesi
Kusursuz, iyi durumda.
Yükseklik: 26 cm.
Çap: 14 cm.