SÜLEYMANİYE İŞİ KAHVE SUNUM TEPSİSİ

Pirinç, dolgun malzeme ile imal edilmiş, kenar bölümleri dilimli kahve sunum tepsisi.

Çap: 43 cm.

Süleymaniye İşi

Maden işleri mimari alanda da yoğun biçimde kullanılır. Madeni şebekeler, kapı tokmakları, musluklar derken kısa sürede Osmanlı maden sanatı özgün bir karaktere ulaşmayı başarır. Kanuni Sultan Süleyman’ın tahta çıkmasının ardından genişleyen sınırlarla birlikte sanata da hız verilir. İmparatorluk askeri ve ekonomik gücünün zirvesindedir. Sultan otuzuncu saltanat yılında kent siluetine eşsiz bir yapı armağan etmek üzere inşa faaliyetinin başlamasını emreder. Mimar Sinan’ın dehasını işlediği Süleymaniye Külliyesi’nin yapımı da dillere destan olur. İmparatorluğun dört bucağından malzeme İstanbul’a taşınır. Yapının anıtsallığı ölçeğinde maden işlerinin yapılması için Anadolu karış karış gezilir. Akdeniz’den Ege’ye Orta Anadolu’dan Karadeniz’e en maharetli döküm ustaları Süleymaniye çevresinde bir araya getirilir. İnşaat alanında birçok döküm atölyesi kurulur. Süleymaniye Külliyesi için gereken her madeni eser bu atölyelerde imal edilir.Zaman içerisinde Süleymaniye’nin inşaatı biter fakat madeni tezyinat için gelen ustalar bir daha Süleymaniye’den ayrılmaz. Külliyenin vakfiyesinde yer alan dükkanlarda bu sefer halk için üretmeye devam ederler. Bu tarihten sonra Süleymaniye özellikle pirinç ve bronz döküm eserlerle anılan bir bölge haline gelir. İbrikler, şamdanlar, aynalar, gaz lambaları, el fenerleri, kudümler, ziller gibi nice eser Süleymaniye ve çevresindeki atölyelerden evlere hatta saraya kadar girer. Anadolu’nun yerel üslupları İstanbul’da tam kıvamında kaynaşır ve bu yeni tarz madeni eşyalar “İstanbul İşi” ya da “Süleymaniye İşi” olarak nam salar.